Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

11 Aralık 2009

Celile Saygı'yı Tanıyalım /Ekrem SAYGI

CELİLE NİNE 101 YAŞINDA 10 ARALIK 2009 PERŞEMBE AKŞAMI SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI. KENDİSİNE YÜCE MEVLADAN RAHMET DİLİYORUM.
YAKLAŞIK DÖRT YIL ÖNCE İDİ CELİLE NİNE İLGİLİ BU SÖYLEŞİYİ YİNE BU SAYFA DA SİZLERLE PAYLAŞMIŞTIK. İŞTE CELİLE NİNE İLGİLİ 4 YIL ÖNCEKİ SÖYLEŞİMİZ.

3 Aralık 2009

Aynaya bakmak /Prof. Dr. Abdullah ÖZBEK

Geçtiğimiz günlerde Avrupa’nın ortasında, medenî olarak bilinen İsviçre’de bir referandum yapıldı.
İçlerindeki Müslüman azınlığın ortak ibadet mahalli olan camilerin yanına minare görmek istemiyorlardı.
Gerekçelerini de açıkça söylüyorlardı…
Onlara göre minare, bir hâkimiyet, fetih ve şeriat sembolüydü… Bu iddia, toplumu korkutmaları için yeterliydi.
Zaten içlerinde yeteri kadar korku üretilmişti. En başta İkinci Viyana Kuşatması, şuur altlarında hep devinip durmaktaydı.

7 Kasım 2009

Aklın yatması şart /Prof. Dr. Abdullah ÖZBEK

Bir gün bir filozof, küçük oğlu ile birlikte çamurlu bir yolda yürüyormuş. Bu durumu gören bir arkadaşı, çocuğu bir an önce çamurlu sudan çıkarmasını, yoksa üşüteceğini söyler.
Filozofun cevabı ise şudur…
-Bunu ben de biliyorum… Yalnız onu buradan çıkarmanın bir faydası yok. Ona, bu çamurlu sudan çıkmayı arzu ettirebilmek için ne yapmam gerektiğini düşünüyorum.
Burada anlatılmak istenen şu olsa gerek…
Hatasını, hastalığını ve problemini kabul etmeyen kişiye hiçbir zaman kalıcı yardım yapılamaz…
Bu konuda şu atazözleri de oldukça anlamlıdır…

21 Ekim 2009

Derya Yıldırım'ın Mesajı Yankı Buldu-İşte O Mesajlar/ Bekir AKKAYA

İŞTE HACI EMİN PAYATIN ADI KUMRUDA BİR SOKAK ADI OLSUN HABERİNE GELEN İLK YORUMLAR

Değerli Büyüğümüz Hacı Emin Payat’ın vefatı ile ilgili yaptığımız haber üzerine yüzlerce mesaj aldık. Bu mesajlardan Derya Yıldırım’ın mesajı bizimde dikkatimizi çekti. Ve ilgili mesajda Derya Yıldırım kısaca “HACI EMİN PAYATIN ADI KUMRUDA BİR SOKAK ADI OLSUN” diyordu.
Bizde bu mesajı sitemiz Kumru Haber’de manşete taşıdık. İşte birkaç saat içersinde okuyucularımızdan gelen mesajlar. Kısaca haberi okuyan tüm Kumrulu ve Hacı Emin Payat’ı tanıyanlar” HACI EMİN PAYAT İSMİNİN KUMRU’DA BİR SOKAK ADININ OLMASININ ÇOK YERİNDE BİR DURUM OLACAĞI”

Hacı Emin Payat Adı Yaşatılsın/ Bekir AKKAYA

Kumru için, Ordu için bu kadar fedakarlık yapmış kendinden çok Kumruyu düşünmüş bir insan olan Hacı Emin Payatın umarım Kumrunun bir sokağına değerli büyüğümüzün adını vermeyi çok görmezler. Sadece sözde değil bazı şeyler birazd

-------------------------------------------------------------------------
Vefat eden Kumrumuzun çok değerli insanı Hacı Emin Payat’la ilgili sitemize gelen yüzlerce mesajın içersinde Derya Yıldırım okuyucumuzun gönderdiği şu mesaj bizim açımızdan da çok önemliydi. Derya Yıldırım “ Hacı Emin Payat’ın isminin Kumru’da bir sokağa verilmesini talep ediyordu. Ben de aynı düşüncedeyim.

Bilinçli olmaya var mısınız? /Prof. Dr. Abdullah ÖZBEK

Toplumda bir şeylerin ters gittiğinden söz edenler, bunun düzeltilmesi için “halkın bilinçlenmesi” gerektiğini söylüyor… Ama bunun nasıl olacağı konusunda pek kafa yoran yok…
Diyelim ki, yolsuzluğun ve uyuşturucunun önlenmesi konusunda insanlar bilinçlendirilecek… Nasıl olacak bu iş?
Burada öncelikle, insanın iki temel gücü olan “fayda ve zarar” duygusu harekete geçirilmelidir. Çünkü insan yaratılış itibariyle, faydalı gördüğü şeye yönelir; zararlı gördüğünden de kaçınır.
Şimdi soralım…
Yolsuzluktan kim zarar görür?

29 Eylül 2009

AŞK-I MUHABBET VE VEFA / METİN PİLE

Hani bir söz vardır. Gönül, ne kahve ister, ne kahvehane, gönül sohbet ister kahve bahane.Aşk-ı muhabbet, etmek dostlarla, yarenlik yapmak, anayla babayla, sevgili ile. Sevgiliye muştular sunmak. Uzaklardan sımsıcak aşk-ı muhabbetle. Dertleşmek, uzakları yakın etmek. Ucu yanık nameler düzmek yare. Bunlar için eskiden mektup yazılırmış, hasret kokan, özlem dolu, mektuplar. Gönül nameleri yazıya dökülürmüş, siyah zümrüt gibi mürekkep taneleri ile. Şimdi ders kitaplarında kaldı, bu edebi mektuplar. Ankesörlü telefon, cep telefonu derken interneti tanıdık. Gönlümüz dostlarla muhabbet istiyor. Mektup ta, telefon da internet de

Akılsız başın cezası / Prof. Dr. Abdullah ÖZBEK

Sağ bacağı kökünden kesilmiş. Parmaklarının çoğunun yerinde yeller esiyor. Yatağa mahkûm…
Kalkıp oturmasına, ihtiyaçlarını görmesi için lavabo, tuvalet ve banyoya gitmesine, akülü arabasına binmesine kim yardımcı oluyor, dersiniz?
Kim olacak?
Genelde hanımı…
Bir dokun, bin ah işit!
Derdi dağlardan ağır. Evin bütün yükü onun sırtında… Öyle ya, onca çocukları doğur, büyüt; bağı bahçeyi ekip dik… Sadece dişi kuş değil, erkek kuş da ol… Kışta kıyamette sırtında odun taşı… Sırf ocağını tüttürmek için…
Ya kocası?

8 Eylül 2009

MERHABA/LALE TÜRKOĞLU

Üç aydır yazılarıma ara verdim.

Her yıl haziran ayında çıktığım tatil çok uzun görünse de yine çarçabuk geçti.

Atalarımız “Tebdil-i mekanda ferahlık vardır” demişler. Biraz tatil sarhoşu olsam da iyi oldu benim için. Aslında eşe dosta da kapımız açıktı.

Yirmi yıldır gittiğim Mersin - Erdemli Limonlu’ da bulunan sıradan bir deniz evi bizimki. Hem Limonlu’ nun denizi başka yerlere benzemiyor. Temiz, düzgün, sıcak. En az yılda beş
– altı ay mevsimi oluyor, Akdeniz’in. Kışın yorgunluğunu ilk günlerde üzerimden atmaya çalıştım. Uzun yıllar aynı yere gittiğim için eş, dost çok.