12 Şubat 2008

KORKUYORUZ! NEDEN? İsmet KAYMAK Yazdı...

İnsanların sınırlı ya da kısıtlı algılama gücü nedeni ile çoklarımız bunu görmezler. Yaşarlar ama hissettirmezler. Bazı nedenlerle rekabet edercesine yalanı yaşar dururuz. Her türlü kaynakların bol olduğu bir memlekette, kaynakların kıt olduğunu düşünürüz. Böyle olunca birbirimizi desteklemek için beceriksizliğimizi şu ifadelerle ortaya çıkardığımızı asla bilemeyiz. Falanca kapar, saklar ve Biriktirir. Niye?Çünkü:Korku içindeyizdir.Evet,bir başkası kazanırsa,bizim kayıp etmek zorunda olduğumuzu sanıyoruz.Halbuki dünyada herkese yetecek kadar bolluk ve bereketler vardır.Bu mevcut imkanları ve nimetleri kişi yada kuruluşlar iyi değerlendirmezler.Yada kanaat etmezler.Kanaat etseler mal ve nimetleri artacaktır.Hep tersini düşünürler.Düşünceleri şudur.Bir başkasına yardım edersek bir şeyleri kayıp edeceğimizi sanıyoruz.Hep korku ile yatar,korku ile kalkarız.oysa başkalarına ne kadar çok yardım edersek,bizim hayatımıza da bir o kadar çok bereketler gelecektir.Bunları bazen fark ederiz bazen de göremeyiz.Halbuki insan

10 Şubat 2008

Aydın ARIN YAZIYOR

Merhabalar Bekir Bey,

Ben bayındırlık bakanlığında çalışıyorum. Sitenizi memlketten haberleri takip etmek için ve hasret gidermek için takip ediyorum. Site için size teşekkür ediyorum. Birde belediyeye küçükde olsa bir site hazırlayabilecek misiniz diye soracaktım. Küçük beldelerin bile bir sitesi var maalesef bizim belediyenin yok. Yeni resimleride bekliyoruz.

İyi çalışmalar.

Aydın ARIN
aydin_arin@yahoo.com

9 Şubat 2008

Evlendiği Kıza Her Gün Acı Suyun Başında Balık Yedirecek!

120 santimetre boyunda ve 30 yaşında olan Çatalpınar-Kaya Tepe Köyünden Ömer Arka evlendiği kıza her gün taze balık tutarak, Çatalpınardaki acı suyun başında yedireceğini söyledi.


120 santimlik 30 yaşındaki Ömer Arka Kumru Haber İnternet Sitesine şu açıklamayı yaptı. “Boyum kısa diye bana kimse kız vermek istemiyor. Çevremde bir çok kız bana kaçmak istediği halde ben buna müsaade etmiyorum. Ben çok büyük bir düğün yaparak evlenmek istiyorum. Kızların gönlü olduğu halde anne ve babalarını ikna

Kumru’da “Mehter Takımı” Kuruluyor!

Kumru Belediyesi, Kumru Müftülüğü, Kumru Din Görevlileri Derneği ve Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü işbirliği ile “Kumru Mehter Takımı” kuruluyor.

Mehter ve Mehteranla ilgili bilgi aldığımız Din Görevlileri Derneği Başkanı Fahri GÜRGEZOĞLU : “Dünyanın en eski bandosu olarak kabul edilen Mehter’in tarihi VII. yy. da yazılmış ve Türk Tarihi’nin en eski yazılı kaynağı olan Orhun Yazıtlarına kadar uzanmaktadır. Mehter, Türk kahramanlığının ve evrensel boyutlara ulaşmış anlayışının günümüzdeki görkemli bir anıtıdır. Dünya tarihinin bu ilk bandosu geçmiş dönem Türk müziğinin coşkulu ritimlerini

8 Şubat 2008

SEVMEK-Abdullah Saygı Yazdı...

Ağlamayı bilen sevmeyide bilir.Sevmek yaratılmışla-rın en mükemmeline has bir duygu.Akılla , kalble Ruhla Sevmek bunu yapabilmek mutluluğa ulaşabilmektir.

Aksi halde insan olmanın insanlık kalbi,ruhutaşıma-nın ne anlamı olabilirki. Dünyada yaşamakta olan o kadar Canlı mahlukat varki her yaratılmış mahluk bir şekilde sevmeyi,sevilmeyi ister veya sevdiğini sevildiğini gösterir.

Sonuçta oluşan halingöster-gesini tartmak lazım. Hz Mevlana söyle seslenir gönül dostlarına Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim. Olur ya ... Kalp durur . Akıl unutur . Ben dostlarımı ruhumla severim. O ne durur, ne de unutur ... Evet dostlar nerede bu gün bu değerde dostluklar bir sormak lazım kendi kendi-mize.

Acaba dünyanın hargi bölge-sine yöresine gitti bu fikirde yaşamış insanlar. Yoksa artık böyle ruhta olan kalmadımı dünyada. evet demek içimden geçmiyor.

7 Şubat 2008

AĞLAMAK - Abdullah Saygı Yazdı.

Şikayet kimi kime şikayet doğup büyüdüğüm ekmeğini suyunu yediğim,içtiğim yolunu aşındırdığım yurdumdan uzaklarda yurt edinip kaldığım diyarı kime anlatayım. Kime şikayet edeyim. Hayata dört elle sarılmak gerek derlerdi bizlere. Yaptığım bu. Bunu bildik ,öğrendik uygulamaya çabalıyoruz işte. İşimi , aşımı , eşimi , dostumu düşmanımı bilip ağlıyorum halime.
Ağlamak sadece göz yaşı dökmek üzülmek dertlenmekle değil ocağımın huzurunu düzenini geleceğini düşünmekte ağlamanın bir türüdür. Dünyada işimizi aşımızı ve ailemize yaptığımız tüm dertlenme ve şikayetlerde halimize ağlamak gerekmektedir.Aksi halde kendi kendimize dertleşmeden halimize bakıp istikbalimizi düşünmeden her attığımız adım halimizin nice olacağını düşünerek yol almak gerekliliğinden.
Ağlarım halime, şikâyet etmeden. Dünyanın acımasızlığı karşısında aileme çocuklarıma ağlarım onların istikbaline Ağlarım. Doğup büyüdüğüm topraklarda verilen aile içi düzenine inat çocuklarımla çocuk olmaya çabalıyorum olamadığım dönemlerime ağlıyorum.

5 Şubat 2008

Dünya’nın En Uzun Burunlu Adamı Kumru’da!

Çevresinde Pinokyo Dede olarak bilinen 80 yaşındaki Kumrulu Mehmet Gül Dünyanın en uzun burunlu adamı olduğu ortaya çıktı. Bilindiği gibi Rize'de 1998 ve 2000 yıllarında düzenlenen Uluslararası Uzun Burun Yarışması'nda 8.8 santimlik burnuyla birinci olan ve Guinness Rekorlar Kitabı'na giren Artvinli Mehmet Özyürek(60) dünyanın en uzun burunlu adamı olarak biliniyordu. Altın Burun Şampiyonu olan Mehmet Özyürek’in burnundan çok uzun burna sahip olan Kumrulu Mehmet Gülün burnu şampiyonun burnundan çok fazla uzun. Ölçülmeden dahi fark edilen Mehmet Gül’ün burnu bizim ölçülerimize göre tam 14 santim.
Pinokyo Dede olarak bilinen ve Dünyanın en uzun burnuna sahip olan Kumrulu Mehmet Gül aslında bir dünya şampiyonu olduğunu ve uzun burun yarışmasına katılmamış olsa da altın bir burna sahip olduğunu belki de bilmiyor.
Biz buradan duyarlı Kumrulu insanlara ve Kumrulu sivil toplum kuruluşlarına ve