7 Şubat 2008

AĞLAMAK - Abdullah Saygı Yazdı.

Şikayet kimi kime şikayet doğup büyüdüğüm ekmeğini suyunu yediğim,içtiğim yolunu aşındırdığım yurdumdan uzaklarda yurt edinip kaldığım diyarı kime anlatayım. Kime şikayet edeyim. Hayata dört elle sarılmak gerek derlerdi bizlere. Yaptığım bu. Bunu bildik ,öğrendik uygulamaya çabalıyoruz işte. İşimi , aşımı , eşimi , dostumu düşmanımı bilip ağlıyorum halime.
Ağlamak sadece göz yaşı dökmek üzülmek dertlenmekle değil ocağımın huzurunu düzenini geleceğini düşünmekte ağlamanın bir türüdür. Dünyada işimizi aşımızı ve ailemize yaptığımız tüm dertlenme ve şikayetlerde halimize ağlamak gerekmektedir.Aksi halde kendi kendimize dertleşmeden halimize bakıp istikbalimizi düşünmeden her attığımız adım halimizin nice olacağını düşünerek yol almak gerekliliğinden.
Ağlarım halime, şikâyet etmeden. Dünyanın acımasızlığı karşısında aileme çocuklarıma ağlarım onların istikbaline Ağlarım. Doğup büyüdüğüm topraklarda verilen aile içi düzenine inat çocuklarımla çocuk olmaya çabalıyorum olamadığım dönemlerime ağlıyorum.

Çocuklarla çocuk seviyesine inerek göz göze konuşmada ona sen varsın, sen doğalsın, sen değerlisin ,sen güçlüsün velhasıl sen sevilmeye layıksın mesajını vermeye çabalar iken eksik kalırım bu duyguyu veremem korkusundan ağlıyorum.Dünyalık işlerden soyutlanarak onlara verdiği sözü tutan randevusuna sadık kalan baba,onunla zaman geçirerek özlemini sevgisini evde , sezgisel ve zihinsel
Ben sevilmeye bu evde ve toplumda layık
 biriyim duygusunu verebilecekmiyim düşüncesinden dolayı ağlıyorum halime…. Titriyorum istikbalime … Bir anne , Babanın çocuklarına verebileceği en büyük miras yaradılış gayesini ve insan olmanın inceliğini hisleriyle duygularıyla konuşma ve huzuru ile verebilmek gerekliliğinden titriyorum, Ağlıyorum.
Ağlıyorumki benim ailemden yuvamdan kızgınlık öfke tohumları yeşermesin….
Evlilik öncesi bilincimle yuvamdan önceki hayatımın huzurlu ama Anamın Babamın Yaşayamadıkları Çocukluğuna gitmeyi düşlediğimde ağlamak ne demek kendimi ve ülkemin şimdiki tüm insanlarını düşünüp hatırlamak bile istemiyorum.Yokluğun garipliğin bir o kadarda cahilliğin meyvelerini yaşatmak istemiyorum.
Ağalık Paşalık Derelik Beylik kan davaları Kedi Köpek kavgaları o günleri hatırlamak yerine Bu ülkenin bu vatanın bu günlere gelmesinde Sakarya Dumlupınar Çanakkale de verilen boynu bükük açlık sefalet içinde şehit olan ecdatlarıda unutturmadan , anmadan onlar için gözlerinde yaş akıtmayan bir insanında istikbali için… Ağlamak Ama mücrim gibi titreyerek ağlamak istiyorum…..
Bu günün çocukları yarının bu vatan için bu ülkenin yön vericileri yöneticilerinin hangi ahlak hangi ruhla yetiştiğini bilmek ve Birey olarak kendi evlatlarımın haline bakıp içimde acaba bunuda şunuda verebilseydim dememek için titreyerek ağlıyorum.. İstikbalime. İstikballerine….
Bir milletin var oluşunun hikayeleri gerçekleri her yerde anlatılır.vardır.
Bizlerde var oluşumuzun bu vatan sınırları içinde kardeşce el ele acıyı tatlıyı görmüş Dede,Baba,Analarımızın bizlere emanetini Çanakkalede,Sakaryada ve Dumlupınarda nasıl omuz omuza bizlere bu günler için can ve mallarını feda ettikleri ruhu, kalbi iletemez isek kuşkusundan dolayı …. Ağlıyorum. Ağlıyorum istikbalime.. Ailemin istikbaline.
Ağlayabilmek huzura kavuşabilmenin başlangıcıdır. Hep beraber şikayet etmeden ağlayalım halimize….. Bizleri başkalarının ağlatmasına müsaade etmeden……
Abdullah SAYGI/BURSA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...