12 Şubat 2008

KORKUYORUZ! NEDEN? İsmet KAYMAK Yazdı...

İnsanların sınırlı ya da kısıtlı algılama gücü nedeni ile çoklarımız bunu görmezler. Yaşarlar ama hissettirmezler. Bazı nedenlerle rekabet edercesine yalanı yaşar dururuz. Her türlü kaynakların bol olduğu bir memlekette, kaynakların kıt olduğunu düşünürüz. Böyle olunca birbirimizi desteklemek için beceriksizliğimizi şu ifadelerle ortaya çıkardığımızı asla bilemeyiz. Falanca kapar, saklar ve Biriktirir. Niye?Çünkü:Korku içindeyizdir.Evet,bir başkası kazanırsa,bizim kayıp etmek zorunda olduğumuzu sanıyoruz.Halbuki dünyada herkese yetecek kadar bolluk ve bereketler vardır.Bu mevcut imkanları ve nimetleri kişi yada kuruluşlar iyi değerlendirmezler.Yada kanaat etmezler.Kanaat etseler mal ve nimetleri artacaktır.Hep tersini düşünürler.Düşünceleri şudur.Bir başkasına yardım edersek bir şeyleri kayıp edeceğimizi sanıyoruz.Hep korku ile yatar,korku ile kalkarız.oysa başkalarına ne kadar çok yardım edersek,bizim hayatımıza da bir o kadar çok bereketler gelecektir.Bunları bazen fark ederiz bazen de göremeyiz.Halbuki insan
mükemmel olarak dünyaya gelmiştir..Korkusuz sonsuz bir sevgi halinde doğduk.Sonradan bizi bir korku sarıverdi.
Büyüdükçe ve çoğaldıkça kurallara uymamaya, edepsizleşmeye, daha da ileri giderek haksız kazançlar elde etmeye başlandı. Yangın,Gasp,soygun,kavgalar,kap-kaç ve ölümlere varacak kadar katillikler sardı bizi ;Neden?Neden böyle oldu.Çevremizdeki değerleri yok etmeye doğru ilerliyoruz.Bu gidiş felaketimiz olacak bunun farkın damıyız.Dünyada artık çok nefret ve korku var.Ne zaman kendi gerçek yapımıza döneceğiz.Bilemiyorum.
Bir insan kendi kendine ihanet ederek yalanlarla yaşamaya başladı.Yalancının mumu yatsıya kadardır.Bu yalanlarla kimi ne zaman,nerede kaç defa yada ne zamana kadar sürdürmeyi düşünüyorsunuz.Hepimizin birer tanığı yok mudur?.Elbette vardır.Bir gün O tanık bizi ele vermeyeceğini düşünüyorsan arkadaş,Aldanıyorsun.
İşimizi, aşımızı yalanlarla kurduğumuzu, Bitmedi. Doğrulukla mı?,Hile ile yalanlarla mı?çalma ile mi? hayat kurduğumuzu,Bencillik ettiğimizi,sevgimizi,saygımızı O hep bilmez mi?Dünyada kazandıklarımızı,yine dünyaya vermediğimizi,İnsanlığa karşı bazı suçlar işlediğimizi,kazandıklarımızın hep bizim olduğunu mu düşünüyoruz.Onların hakkı yok mu dur.Hakkı olanın hakkını verdiğimizde servetimizin tükeneceğini mi sanıyoruz.Bilmiyorum…Bütün bu işlenenleri,bu haksızlıkları mevcut tanık nasıl şahitlik yapar.Söylemeden durur mu?Elbette durmaz.Ne varsa hepsini söyler.Falancılar,filancılar neler yapmadılar.Neler söylemediler.Aklımıza gelen ,gelmeyen bütün eziyetleri yok
Sayamazsınız. Yapmadım. Söylemedim deme şansınızda yoktur.
İnsanlığı mutsuz edecek fiilleri yapacaksınız. Sonrada ben kötü ahlaklı değilim. Kimseyi sinirlendirmedim.Kimseye haksızlık etmedim.Falancıların ,filancıların haklarını da korudum diyebiliyor musun.Diyemezsin.Çünkü:Bizim bu gözlerimiz her şeyi görüyor.Ağaç elden gidiyor.Çığırtkanlığı yapmanın bir anlamı yok.O ağaçlar meyvesini vermeli ,çiçek açmalı,yapraklarını tazelemeli.Hiç bir şey elden gitmiyor.Gitmeyecektir.Yeter ki bizler birbirlerini seven,sayanlar olalım.hak ve hukuklarımıza saygı duyalım.
Birileri hayatları boyunca tüm işlerini yalan,dolan,kötülük ve korku ile sürdürmüş sonra da kurallara tam uydum yaşadım.Diyor.Kimi kandırıyorsun. Kimse aldanmasın kimse aldatmasın arkadaş.
Evet, işin aslı, tüm bu olaylar bizi nereye kadar götürür merak ediyorum.
Gece karanlık ,gündüz aydınlık olur.Gündüz karanlıktan gece de aydınlıktan korkması mı gerekiyor.Aslında ne gece aydınlıktan,nede gündüz karanlıktan asla korkmuyorlar.Kuralına uyarak devam ediyorlar.Mevsimlerde öyle değil mi?Kış yazdan,İlkbahar,Sonbahardan korkuyor gibi gözükse de yıl boyunca İlkbaharda ağaçlar çiçeklerini ve yapraklarını yine korkmadan açıyorlar.Sonra sonbaharda ağaçgiller yapraklarını dökmüyor mu?.Sonra kış geliyor.Onunda ayrı bir tadı yok mu?Ama sıcakları görünce eriyip gidiyor.Asla birbirinden korkmuyorlar.Neden? Kurallara uyarak yaşıyor. Sonra ölüyor. Tekrar diriliyor-doğuyor. Böylece yaşamlarını mutlu bir şekilde sürdürüyorlar.
İnsanlar da böyle olsa kurallara uysa ne olur. Güzel olur.Hayat bulur.Mutlu olur.Kimseye haksızlık etmese,haramlarla beslenmese,saygılı ve sevgi ile yaşasa ne iyi olur.Hep birlikte mutlu olmak hakları değil midir.Elbette haklarıdır.Ama gelin hep birlikte gönül dünyamızı sil baştan yapılandırarak yaşamaya devam edelim.Ne kadar yaşarsan yaşa sonu acı da olsa ölüm değil mi dostlar.O halde ölmeden önce iyiliklerle yarışmalıdır.Kötülükler terk edilmelidir.Biz iyisini bilmiyor muyuz.Biliyoruz.İnsan kendi kendine kötülük niye ediyor.Kendinin düşmanımı ki öyle yapıyor.Sevgili dostlar,
Şu sayacağım aşamaları kendimize örnek alarak, mutlu hayata ve korkusuz yaşamaya devam kararı alalımı? Ne dersiniz.
Hep arayış içindeyiz: Bulduklarımızdan bazılarını sıraya dökelim mi?
1- “Bir yalanı yaşamak”İnsan önce doğru soruları soracak ki doğru cevapları alsın.
2- “Seçim noktası”Kendi kendine düşün yaşamın nasıl olmalı,iyimi ,kötümü noktasından hareket ederek düşün ve seç…..
3- mucize ve olasılıkların farkında oluşun.
4- Ustalardan ders. Okuyup ödevlerimizi yaptık mı?
5- Gelişme ve yeniden doğuş. Kendimizi yenileyerek ne kadar geliştirdik.
6- “Sınama” arayıcı hedefe ulaşabilmek için sınavdan geçecektir. hayat bir sınav değimli dir? Bunu iki yolu vardır. Birincisi yaşadığı müddet öğrenmesi gerekenleri ne kadarını öğrendiğidir.ikincisi ise ödülü,sonucu ne kadar istediğidir.
7-“Benliğin büyük uyanışı” Aydınlanma diyebiliriz bunun adına, yeterince kuvvetle istiyorsan,her istediğini elde edebilirsin.Bu size bağlıdır.yani ne işle uğraşırsan uğraş yeterince istiyor musun.Yapacaklarını ve yaptıklarını beğeniyor musun.Kendinden emin misin.Güvenirliliğini ne kadar yansıttın.Korkuyor musun ,korkutuyor musu?.Neden.
Evet, sevgili dostlar. Şimdilik korkusuz bir yaşam diliyorum. Hoşça kalınız.
İsmet KAYMAK /KUMRU

1 yorum:

  1. yazı çok güzel ama biraz uzun olmuş
    kısa olursa daha akıcı olur.okuyucuyu sıkmaz .

    YanıtlaSil

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...