Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

31 Aralık 2021

Kumru 2007 TMO Hatırası (VİDEO)

Kumru 2007 TMO Hatırası

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Tarafından 2007 Ürünü Alım Kampanyası Çerçevesinde Kumru İlçesi’inde bugüne kadar 1200 Ton Fındık Alımı Gerçekleştirdi.

Karadenizde olduğu gibi Kumru’da da ilk olarak geçen yıl alımlara başlayan TMO, bu yıl üreticiler arasında da daha çok kabul görüyor. Toprak Mahsullerine fındık veren üreticiler, sıra almadan ve elemanların bilgilendirmesinden son derece memnun. Görüşünü aldığımız fındık üreticileri “ Kumru’da TM Ofisinden son derece memnunuz. Bugüne kadar hiçbir haksızlığın yapıldığını ne duyduk ne de gördük. Gerek nem, gerek randıman ve gerekse sıra alma durumlarında zaman zaman itiraz olsa da Kumru’da Toprak Mahsulleri görevlilerince gerekirse randıman tekrar alınarak üreticiler ikna ediliyor. Sıra konusunda ise hiç bir kimse bugüne kadar mağdur edilmedi. Nem oranı ise Bakanlar Kurulu kararı olduğu tüm üreticilere gösterilerek, vatandaşın fındığını kurutmada Ofis görevlileri üreticiye yardımcı oluyor.”
TMO’den bir görevli: “ Biz Kumrulu üreticilerden son derece memnunuz. Nem ve randıman konusu üreticilerin en çok üzerinde durdukları bir konudur. Elimizde “Bakanlar Kurulu”nun bir oranı mevcut. Bizim 6.1 oranında fındığı alma imkanımız yok. Mutlaka üretici fındığının nemini 6’dan aşağı düşürmesi gerekir. Alım yaptığımız Kumru Fiskobirlik Bahçesinde vatandaşın fındığını kurutup tekrar alım yapıyoruz. Bugüne kadar bu konuda kimse mağdur olmamıştır.” Dedi. Randımanı ise vatandaş ikna oluncaya kadar tekrar ediyoruz. Genelde düşük randıman gelen, koruk ve çürük fındık sahibi üreticiler TMO’yu tercih etmiyorlar. Bu gibi durumlarda bizim yapacağımız hiçbir durum yok. Elimizdeki ölçülerle fındık almayı sürdürüyoruz. Devletimizin verdiği ölçüleri uyguluyor ve haksızlık yapmamaya çalışıyoruz” dedi.
*Bekir AKKAYA*
.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

Kumru 2007 TMO Hatırası (VİDEO)

Kumru 2007 TMO Hatırası

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Tarafından 2007 Ürünü Alım Kampanyası Çerçevesinde Kumru İlçesi’inde bugüne kadar 1200 Ton Fındık Alımı Gerçekleştirdi.

Karadenizde olduğu gibi Kumru’da da ilk olarak geçen yıl alımlara başlayan TMO, bu yıl üreticiler arasında da daha çok kabul görüyor. Toprak Mahsullerine fındık veren üreticiler, sıra almadan ve elemanların bilgilendirmesinden son derece

Gaziantep, Şanlıurfa ve Adıyaman Gezimiz Üzerine /Bekir AKKAYA

Kumru Atatürk Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Öğretmenlerinden Özden Yaktı'nın çabaları sonucu, Samsun İkadım Belediye Başkan Yardımcısı Şamil Bilgü'nün tahsis ettiği otobüsle geçtiğimiz hafta iki günlüğüne Gaziantep, Şanlıurfa ve Adıyaman ilimizi kapsayan bir gezi de yer aldık.

Son derece keyifli ve paylaşımcı bir gezi oldu. Şahsen ben bu geziden son derece

faydalandım. Sizlerle geziden edindiğim izlenimleri kısaca paylaşmak istiyorum.

Gezilen yerler kadar gezide beraber olduğunuz insanlar da amacınızın gerçekleşmesinde önemli bir unsurdur. Bu yönden benim için çok keyifli bir yolculuk oldu. Gezi boyunca Dr.Cemalletin Yaktı ile memleketi ve insanları kurtarma adına derin konular içerisine girmemiz, istemeden de olsa gezi amacımıza da uygun düşmedi.

Her ne olursa olsun gezimizde yer alan başta öğretmen arkadaşım Özden Yaktı ve diğer öğretmen arkadaşlarımız, Eczacı Mehmet Bilgü , Eczacı Mehmet Güneytepe ve Ekrem Saygı ile birliktelik, gezi kadar verimli ve keyifli oldu. Şamil Bilgü’nün bereketinden olsa gerek İlkadım Belediyesine ait otobüs şoförlerimiz de son derece yetenekli ve bir o kadarda bilge insanlardı.

İki geceyi otobüste geçirdik. İlk durağımız olan Gaziantep’te Arkeoloji Müzesini ziyaret ettik. Gezdiğimiz müzede geçmiş dönemlere ait eserleri büyük bir hayranlıkla izlerken, şimdilerin beton yapılarının hangi parçasını, yüz yıl sonra hangi müzede sergileyebiliriz? Sorusuna şahsen ben cevap bulamadım. Gaziantep gerçekten büyük bir şehir. Caddelerinde dolaşırken son derece modern bir şehir olduğu ve insanların da son derece kendine güven içinde ve mutlu oldukları anlaşılıyor. “Çağdaş İmam” lokantasında yörenin kebaplarını ve çanak içerisinde ayranını ve ekmeğini yemek için yüzlerce kişi ile ayakta beklemek ve yüzlerce kişi ile aynı anda yemek yemek insanı şaşırtıyor. Bakırcılar, Sahancılar türünden Çarşıları sizi yüzlerce yıl geriye götürebiliyor. El sanatlarının her türü ve çekiç sesleri teknolojiye sanki meydan okuyor. Doğu ile batının her türlü alışverişini Gaziantep’te yapmanız mümkün. Çayın yerlisi de var, kaçağı da. Tütünün yerlisi de var kaçağı da…Çok az kaldığımız şehirde Doğu ve batıyı aynı anda yaşadığımı söyleyebilirim.

İkinci durağımız Şanlıurfa’ya akşam saatlerinde ulaştık. Şanlıurfa Öğretmenevi’nden ayırttığımız 40 yatak yeri nedeniyle hepimiz gayet rahattık. Öğretmenevini girişinde büyük yazlılarla yazılmış “ÖĞRETMENEVİMİZDE SADECE ÖĞRETMENLER DEĞİL KAMU KURUM VE KURULUŞLARININ YANI SIRA HALKIN DA YARARLANACAĞI” ibaresi tarafımızdan zaten biliniyordu. Resepsiyon görevlisine verdiğimiz kimlikler sayesinde ayrılmış yerlerimize 40’ımız yerleştirildik. Şanlıurfa Öğretmenevi 160 yataklı olup, Kumru Öğretmenevimiz yanında hayli büyük. İlçemiz Kumru için Kumru Öğretmenevinin 17 yatağı bulunması Kumru’ya gelenler için büyük bir şans, bizim gezide şanslılığımız gibi.

Öğretmenevi Müdür Yardımcısı sayesinde, Urfa Sıra Geceleri”ni az da olsa görme imkanımız oldu. Gelen bir otobüse binerek “Pınar Başı Konağı”a götürüldük. Pınar Başı Konağı Hicri 1321 yılında yapılmış. Değişik genişlikte çok sayıda oda mevcut. Konağın tam orta yerinde fıskiyeli havuz bulunmakta. Büyük odalara gelenlere çalınıyor söyleniyor. İnsanlar yiyorlar içiyorlar. Kebaplar ve çiğ köfteler. Bizler çiğ köfte yemesekte yiyenleri ve tavanda yapışmışları izleme imkânımız oldu. İşin doğrusu Urfa’ya gidilipde sıra gecelerine katılmamak ve izlememek büyük eksiklik. Öğrendiğimiz kadarıyla Urfa’da sayısız konaklar ve tarihi mekânlarda bu gelenek her akşam yapılıyormuş. Aklınızda bulunsun, önceden mutlaka yer ayırtılması gerekiyormuş.

Sabahleyin kahvaltımızı öğretmen evinde yaptık. İlk iş olarak Şanlıurfa Kalesine gittik. Birkaç kez Urfa’ya gitmeme rağmen ne kaleye ne de balıklı göle uğramak nasip olmamıştı. Havaların güzelliği ve serin oluşu bizim gezimize de yardımcı oldu. Kalenin eteğinden gözünüze kalenin en yüksek yerinde elli metre aralıklarla iki kule gözüküyor. Kaleye doğru tırmanırken Şanlıurfa , Halilurrahman Camii ve Balıklı Göl aşağılarda kalıyor. Kaleden aşağıya baktığınızda muhteşem bir görüntü ile karşı karşıya geliyorsunuz.

Cami ve Balıklı Gül’ün etrafı yemyeşil. Urfa “Peygamberler Şehri” olarak bilinir. İsa AS.’dan dolayı da “Kutsanan Şehir” olarak adlandırılır. Urfa ile ilgili yüzlerce hikaye ve efsaneler dilden dile dolaşmaktadır. Gezdiğiniz her yer bu rivayetlerin gerçek olduğuna şahitlik ediyor. İbrahim AS ile Nemrut arasında geçen hikaye kaleyi gezerken yüzde yüz gerçeğe dönüşüyor. Urfalı delikanlıyı dinlerken siz İbrahim AS’nin mancınıkla ateşe atılışını ve ateşin gül bahçesine dönüşmesini ve yanan odunların su içinde balık oluşunu bizzat görüyorsunuz. Hatta Nemrut’un oturduğu yere oturup, şimdi Halilurrahman Camii’nin önünü ve Balıklı Gölü izleyebiliyorsunuz. Bu küçük yazı ile ayrıntıların tamamını sizlerle paylaşma imkanımız olmasa da kalenin hemen arkasında taşları oyarak Nemrut’un yaptığı vadiyi görmek insanı derin bir düşünceye sevk ediyor. Nemrut’un bütün erkek çocuklarını öldürdüğü halde İbrahim AS’den kurtulamaması ve topal bir sineğin burnundan girerek kafasına balyoz vurdurarak onu çıkartmaya çalışması ve ölümüne sebep olması, tarih boyunca peygamberlerle Nemrutların mücadelesi’nin belgeseli Şanlıurfa’da gezdikçe gerçeğe dönüşüyor.

Balıklı göl ve çevresi muhteşem. Onlarca kutsal yer ve mekan. Binlerce balık, kesinlikle yenilmesi yasak. Bediuzzaman Saidi Nursi’nin de ilk defin edildiği kabride Camii Külliyesinin içersinde. Şimdi İsparta civarlarında olduğu söyleniyor. Külliyenin şifalı Suyu’ndan içip bir başka yere gidiyoruz.

Hz. Eyüp AS’nin sabır makamına geldiğimizde yüzlerce insanın ziyaret için sıra beklediğini görüyorsunuz. Zar zor biz de dua için merdivenlerden iniyoruz. Çok değişik rivayetler var. İnsanlar hem dua ediyor, hem şifa suyundan içiyor hem de Büyük ihtimal Ulu caminin çevresinde çol cocuk yemek ve kahvaltı yapıyor. Herkesin derdi aynı. Ya hastalık ya kısmet ya da işerinin iyi gitmesi…Çevrede yüzlerce insan Urfa hatırası türünden bir şeylerin satmasının derdinde. Kelaynak kuşlarının korunmasını ve korunan kayvanların keyfine diyecek yok. Urfa gezimizin bitmesinin ardından Adıyaman’ın yolunu tutuyoruz.

Bu kez gezeceğimiz yer Doğu-Batı Medeniyetinin, 2150 m. Yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut. Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleriyle, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır. İki bin yıldır güneşin doğuşunu ve batışını 2150 m. Yükseklikte izleyen dev heykellerin sırrının çözülmesi için KOMMAGENE UYGARLIĞI'nın keşfine gitmek gerekir. Biz de güya keşfedeceğiz diye gittiğimiz Nemrut’ta iyi bir dolu ve yağmura tutulduk. Kilometrelerce uzaklıktaki bu Nemrut Heykelleri bize pek iyi gelmedi. Tonlarca büyük bu heykellerle yağmur ve dolu nedeniyle korumaların kaçması neticesinde sarmaş dolaş fotoğraflar çektirdik. Hatta bu heykellerin yasak olmasına rağmen tepelerine kadar çıktık. Yağmurun dinmesi sonucu korumalar bize gelerek “sakın zincirlerden içeriye girmeyin demesine epeyce de güldük. “

Gezip görmek güzel bir şey. Benim şahsi kanaatim, on metrede gitseniz paylaşımcı ve bireysel yaşantıdan uzak bireylerle gezi daha da güzel olur. Geziyi tertip eden Arkadaşım Öğretmen Özden Yaktı’ya ve Samsun İlkadım Belediyesi ve özellikle de Başkan Yardımcısı Şamil Bilgü’ye soförlerimize ve katkı yapan herkese şahsım adına teşekkür eder saygılar sunarım. **Bekir AKKAYA** 25 Mayıs 2007

Bekir AKKAYA /25 Mayıs 2007 /KARADENİZ HABER POSTASI GAZETESİ

.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

Gaziantep, Şanlıurfa ve Adıyaman Gezimiz Üzerine /Bekir AKKAYA

Kumru Atatürk Yatılı İlköğretim Bölge Okulu Öğretmenlerinden Özden Yaktı'nın çabaları sonucu, Samsun İkadım Belediye Başkan Yardımcısı Şamil Bilgü'nün tahsis ettiği otobüsle geçtiğimiz hafta iki günlüğüne Gaziantep, Şanlıurfa ve Adıyaman ilimizi kapsayan bir gezi de yer aldık.

Son derece keyifli ve paylaşımcı bir gezi oldu. Şahsen ben bu geziden son derece

30 Aralık 2021

TAKKE DÜŞDÜ KEL GÖRÜNDÜ (FETÖ VE AVANESİNE 41 KIT'ALIK REDDİYE)/Kadir ÇETİN

Sonunda ortaya çıktı da foyan
Öğrendi tüm dünya gerçek halini
O eski ceketin, o parlak boyan
Makyajın andırmış kara gelini
Fetö, takken düştü gördük kelini

------

Ağladın, sızladın milli dilenci
Durmadan sömürdün yaşlıyı, genci
Senden daha aktır en kara zenci
Çek artık ceplerden kirli elini
Fetö, takken düştü gördük kelini
------
Sahtekâr; heybende hile, hurda çok
Nurcuyum diyordun sen de o nur yok
Bırak nuru; zerre şeref, onur yok
Dansöz gibi durma kıvır belini
Fetö, takken düştü gördük kelini
------
Milleti sömürdün manevi, maddi
Çoktan doldu, taştı istiap haddi
Bu konu çok mühim, durum çok ciddi
Düşmesin, iyi sar peştamalini
Fetö, takken düştü gördük kelini,
------
Milleti çevirip yolunmuş kaza
El, etek öpmeye gittin papaza
Her yerin ötüyor, gerek yok saza
Artık başka yerde öttür telini
Fetö, takken düştü gördük kelini
-------
Misal, Karaman’ın meşhur koyunu
Öğrendik milletçe, çözdük oyunu
Yedi sülaleni, sopun, soyunu
Tamamen kararttın istikbâlini
Fetö, takken düştü gördük kelini
--------
İstedin pastadan en büyük payı
Konya'ya hor baktın, öptün Hanya’yı
Nasıl da keşfettin Pensilvanya’yı?
Görmedim dünyada bir emsâlini
Fetö, takken düştü gördük kelini
--------
Bir masal uydurdun dinde diyalog
Fark etmez kilise, cami, sinagog
Fizikçi, kimyacı bir de biyolog
Kimlere kurdurdun din kartelini
Fetö, takken düştü gördük kelini
----------
Herkesi ağlatıp, gülen Fetösün,
Parsayı toplayıp, bölen Fetösün,
Dini bozmak için gelen Fetösün,
Hahama izlettir resitalini
Fetö, takken düştü gördük kelini
--------
Hikmet, hizmet, himmet, olimpiyatlar
Yurt, okul, dershane, yatlar ve katlar
Deşifre oldu hep yediğin haltlar
Çevreye atma ha biten pilini
Fetö, takken düştü gördük kelini
---------
Yargı, polis, ordu; sızdın içime
Vekil, memur, esnaf; türlü biçime
İmam, doktor, yazar; bakın seçime
Sonunda batırdın amiralini
Fetö, takken düştü gördük kelini
----------
Gezi olayları, hırsız, hırları
Operasyon, baskın, yardım tırları
Ele servis ettin mahrem sırları
Yıkamak kurtarmaz, yak mendilini
Fetö, takken düştü gördük kelini
----------
Tele kulak oldun dinledin bizi
Kaset-montaj, film, çevirdin dizi
Dünyaya izlettin devletimizi
Ödersin her işin sen bedelini
Fetö, takken düştü gördük kelini
----------
“Haşhaşi” kılıklı casus timleri
Açıkla dinledin başka kimleri
Fos çıktı bombalar, çektin pimleri
Başında parala al Merkel'ini
Fetö, takken düştü gördük kelini
-----------
Bizi de dinlesin o tele-kulak
Servis etsin hemen sesimi ulak
Oturup ağlasın gözleri sulak
Belki memnun eder kardinalini
Fetö, takken düştü gördük kelini
---------
Cemaat uydurması hikâye imiş
Casusluk, hainlik tek gaye imiş
Timsah gözyaşların sermaye imiş
Saçına sürsen de her gün jelini
Fetö, takken düştü gördük kelini
---------
‘’Kırık mızrabınız, kırık testiniz’’
‘’Kadrolu vaizci’’, mazbut sestiniz
Tutmadı, görüldü blöf, restiniz
Maça kızı, papaz, pis yedilini
Fetö, takken düştü gördük kelini
---------
Milleti kandırıp taktın peşine
Alet ettin dini, dünya işine
Böyle hin adamın, dinle işi ne?
İlim yok, ihlâs yok, gör amelini
Fetö, takken düştü gördük kelini
------------
Düşünsem aklıma gelmez dünyada
Daha neler gördük aha medyada
Pişman ol, tövbe et, bir özür ya da
Düzelt rezil olmuş tüm ahvâlini
Fetö, takken düştü gördük kelini
-----------
Duydum Mehdi’lerin başı olmuşsun!
Deccal korkusundan aşı olmuşsun
Hepten şaşırmışsın, şaşı olmuşsun
Yıkıl, git gözümden, al deccal’ini
Fetö, takken düştü gördük kelini
-----------
Şimdi de bir yeni pâye kapmışsın
Hâşâ! Mesih olup yoldan sapmışsın
Ey alçak, sen öyle neler yapmışsın
Kim yıktı kurduğun tüm hayalini
Fetö, takken düştü gördük kelini
----------
Herkesi uyuttun sen gördün rüya
Rüyanda neleri görmüşsün güya
Her işin düzmece, gösteriş, riya
Rüyanda yap artık ihtilâlini
Fetö, takken düştü gördük kelini
-----------
Kalbinden silemez kimse pasını
Yeter bekle artık sen iflasını
Tutanlar bulunur belki yasını
Kabrine dikerler tunç heykelini
Fetö, takken düştü gördük kelini
--------------
Dinime dokunma, sen bak dinine
Şahidiz tükenmez bitmez kinine
Çok şükür nihayet girdin inine
Çek hoca gözümden şu eşkâlini
Fetö, takken düştü gördük kelini
----------
Ortaya çıkınca gerçek muradın
Kırmızı deftere yazıldı adın
Nihayet senin de doldu miâdın
Zindana çevirdin istiklâlini
Fetö, takken düştü gördük kelini
-----------
Bu nasıl hocalık, kin kusuyorsun
Zulümler oluyor, sen pusuyorsun
Kına yak ey Fetö!.. Ne susuyorsun?
Bebekler katleden İsrail’ini
Fetö, takken düştü gördük kelini
-----------
Samanyolu, Zaman, malum medyanız
Yayardı her yana; “şerre ortağız”
Meydanı boş sanır, büzülmez ağız
Malum arı soksun, sarkmış dilini
Fetö, takken düştü gördük kelini
----------
Beddua seansın bittiyse hoca
Bekliyor taltife Yahudi loca
İstersen tehdit say, istersen rica
Çek artık devletten paralelini
Fetö, takken düştü gördük kelini
---------
Arkanda olsa da kocaman dayın
Treni devrildi paralel rayın
Rezil, rüsva oldu monşer adayın
Topla, git buradan tüm ahâlini
Fetö, takken düştü gördük kelini
----------
Damdaki kemancı; malum paralel
Çaldı da oynadı, hoppa taralel
Çatıdan korkarken, çatladı temel
Çürüktü, bilirdik biz temelini
Fetö, takken düştü gördük kelini
-----------
Belli ki yan çizdi malum kankanız
İyice açığa çıktı ankanız
Bak battı, batıyor, işte bankanız
Saçtın yuro, dolar ve riyalini
Fetö, takken düştü gördük kelini
----------
Asıl şimdi ağla ey yağmur adam!
Kalmadı ortada ne çatı, ne dam
Seni kurtaracak çıkar mı madam
Kimlerle yaparsın hasb-i hâlini
Fetö, takken düştü gördük kelini
------------
Ey koca yalancı, tul-i emelli
Çırpındıkça battın dibe temelli
Amelin bozuktur, niyetin belli
Düz yolda kırdırdın bak dingilini
Fetö, takken düştü gördük kelini
-----------
Herkes bilir yaşın gelmiş kemâle
Hakk’ı bilen seni alır mı kâle
Kargalar gülüyor düştüğün hâle
Beklerken gelecek son ecelini
Fetö, takken düştü gördük kelini
-----------
Sahteymiş; öğrendik, o yeşil pason
Her şeyin düzmece, her yerin fason
Seni din düşmanı, sicilli mason
Terk eyle, abesle iştigâlini
Fetö, takken düştü gördük kelini
----------
Ne hocası senden hoca mı olur
Dini alet eden cezasın bulur
Akıbet, ölüm var, gör başa gelir
Artık başka yerde akıt selini
Fetö, takken düştü gördük kelini
-----------
Yaptığın yanında kâr sandın fakat
İşin sakat, yedin İlâhi tokat
Bunu da davanda say teferruat
Git, öğren ilk önce, ilmihâlini
Fetö, takken düştü gördük kelini
-----------
Zamanla anladı seni Türkiye’m
Çözdü bu çetrefil geni Türkiye’m
Attı bünyesinden yeni Türkiye’m
Bir daha bulmak zor muâdilini
Fetö, takken düştü gördük kelini
---------
Kalkışma yaptın da ne oldu kansız
Kiminiz hapiste, kiminiz cansız
Alayınız şimdi kaldı vatansız
Kaçıp köşe bucak yak ikbâlini
Fetö, takken düştü gördük kelini… (ilave)
------------
Ne semiz bir tavuk, ne iri kazım
Ben Türk’üm, Çerkez’im, Kürt’üm ve Laz’ım
Ben necip milletim, bu son ikâzım
Ölüm var; unutma ihtimâlini
Fetö, takken düştü gördük kelini
------------
“Necibi” mahlasım; Müslüman-Türküm
Rabbimden gayrıdan yok asla korkum
Hep döndü, dönüyor, dönecek çarkım
Haline bakınca, bildim kâlini
Fetö, takken düştü gördük kelini
Çek artık sinemden paralelini
Çek artık dinimden paralelini
-------------
Ahmed Necip Serdaroğlu (Kadir Çetin) 2010/İZMİR

.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

TAKKE DÜŞDÜ KEL GÖRÜNDÜ (FETÖ VE AVANESİNE 41 KIT'ALIK REDDİYE)/Kadir ÇETİN

Sonunda ortaya çıktı da foyan
Öğrendi tüm dünya gerçek halini
O eski ceketin, o parlak boyan
Makyajın andırmış kara gelini
Fetö, takken düştü gördük kelini

------

Öküzün Birine Defalarca Cevap Verdim. İşte Onlardan Biri. Şimdi mi? PALDIR KÜLDÜR DURUMU

1. Bir mesaj aldım. Mesaj tanıdık ama o her zamanki gibi bilinmezleri oynuyor…O bütün hayatında hiçbir varlığı olmadığı halde ortada durmayı yeğliyor…

2. Şimdilik hiçbir cümle benden yok…Ama ilerde her gün ve her an ilgilinin önüne bu söyledikleri konulacaktır…

3. Aksi açık ve alenen olmadığı sürece ilgiliyi yine MÜNAFIK olsa da dost sayacağız…Ve onun yaptığı davranışları

biz de tekrarlayacağız…Yani münafık…

4. Yazdığı yazıdaki rahatsızlıkları kendini ele veriyor. Ezik ve büzük bir şey.  Ne edep ne terbiye tam bir cıbıldak. Amuda kalkar ve G. Diplomat geçinir.

5. G. Diplomatlık  başta yanıltsa da arkası hiç durmaz sonra da ŞAP’a oturur.  Utanma arlanma eksilere vurmuş.

6. Toy çocuklar gibi okşanmaktan hoşlananlar tokada da hazır olmalılar…Her gün yaprakları toplamak ve renk değiştirmek sizi anlamlandırmaz.

7. İsimsiz atmalar hiçbir yerde kabul görmez…İsimsizlerin adını da zaten koyan koymuş bir de bizim koymamız yakışık almaz…

8. Fiyakanızın incinmesine ben de karşıyım, bunu da söylemişimdir…Her gün çizik attıranlar sizi her gün bozarken bir iki kez de bozması gerekenler bozmuş şimdi de benim okşamamı bekliyor.  Ama nafile. Günahından değil kirlenmemden korkuyorum.

9. Adınız yoksa babanız da yoktur…Saklananların sakladıkları çok şey olduğu kesindir…Zaman gösterecek.

10. Yine de bu marka tanıdığımızdır…Öfkenin nedenini ilerde sunacağız…Yalaka kendi yaptığı davranış, büyük adamlarla olma ve görünme bu markaların ortak özelliği…Bu diyarlarda bu kalıptan çıkanlar boşuna uğraşmasınlar kendilerini ispat edemezler…Sıradan birine kim yatırım yapsın ki;

11. Siz en iyisi parfüme devam…Güzel koku iyi gider…Bir de Mekkeli olursa tadından yenmez…

12. Verimsiz mıntıkadan sağlam bir şey çıkmaz…en azından lanet ettiklerinden uzak dur….Bunlar ilerde seni çok tosladacaklar…Sen ortada durmaya devam et…Orta malı olmak kötü bir şey de değil ki…Yani sandık hesabı…

13. Palavralarının sonu olmadığını toslayınca anlarsın…Sataşman da ondan…3’ü beş göstermekle gözü kaş göstermekle bir başarı sağlanılmış olmaz…Okuduğunuz türkü hep “ilahi” makamı…Söyleyince neden kızılıyor ki…

14. Yalakalık değil gerçek…Yer bulamadığınız mıntıkaya lanet okuma bu kalıpçılarda…Yaverini iyi seç ki açık verme…

15. Yazı diplomatik ama sizi çok ele verdi…Güvendiklerin ya da yön araçların çürük ve çapsız…

16. Cevabımız ilerde hem de isimlerinizle olacak.

17. Bundan böyle kaynak belirtilerek yaptıklarınız ve küfürleriniz alenen yayınlanacaktır…

18. Sitemizi ziyaret edenlere İyi eğlenceler…Bize yalaka deyip küfredenlere de kemük yalayarak iyi kalça büyütmeler…

BEKİR AKKAYA /18 Ocak 2010 Pazartesi/KUMRU

.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

Öküzün Birine Defalarca Cevap Verdim. İşte Onlardan Biri. Şimdi mi? PALDIR KÜLDÜR DURUMU

1. Bir mesaj aldım. Mesaj tanıdık ama o her zamanki gibi bilinmezleri oynuyor…O bütün hayatında hiçbir varlığı olmadığı halde ortada durmayı yeğliyor…

2. Şimdilik hiçbir cümle benden yok…Ama ilerde her gün ve her an ilgilinin önüne bu söyledikleri konulacaktır…

3. Aksi açık ve alenen olmadığı sürece ilgiliyi yine MÜNAFIK olsa da dost sayacağız…Ve onun yaptığı davranışları

İLK OLMA ÖZELLİĞİ OLAN WWW.KUMRU.ORG (KUMRU HABER) SİTEMİZDEN DUYURU (DÜŞÜNCEM YİNE AYNI)

Sitemizin ziyaretçileri ilk günden bu yana şunu zaten biliyorlar. www.kumru.org sitesi Kumru’da ilk olma özelliği bulunan ve 1999 yılından 2003 yılına kadar değişik uzantılarla yayın yapan sitemiz  daha sonra da www.fizme.com sitesinin sahibi dostumuz Mehmet Arşin tarafından sponsorluğu üstlenilen www.kumru.org sitesi KUMRU HABER olarak yayınını sürdürmektedir. Ve o günden bu yana yayın çizgisinden hiç sapmadan yaptıklarının bilincindedir.

dostumuz tarafından maddi yönü karşılanmakta, ben Bekir Akkaya tarafından da titizlikle bugüne kadar tarafsız bir yayın yapmaya özen gösterilmektedir.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada yayınımız aynı çizgide sürdürülecektir. Yayın çizgisinde zamanımız oldukça abur cuburdan uzak tarafsız her türlü bilgi ve habere sitemiz açık olacaktır. Kumru’nun yararına olacak ve insanları mutlu kılacak tüm dokümanlar sitemizde yerlerini alacaktır. Ben Bekir Akkaya olarak sitemizin daha çok kültür ve edebiyatta ağırlık verme gayreti içerisindeyim. Hangi düşüncede olursanız olun  kendilerini önemseyip bir iki cümle de olsa yazdıklarını önemseyenlerin tüm yazı ve araştırmaların  sitemizde yayınlanmasından yanayım. Şucu bucu demeden elime ulaşan tüm dokümanları tarafsız bir şekilde yayınlama gayreti içeresindeyim. Ne siyasi ne de ticari hiçbir düşüncem de yoktur.

www.kumru.org (KUMRU HABER) sitesi dostumuz  Mehmet Arşin

Altı aydan bu yana ise www.kumruhaber.org ve www.kumrureklam.org siteleri tarafımdan satın alınarak daha kolay yoldan haber ve yazılar koyulmakta ve manşet olarak ta  www.kumru.org sayfamıza manşetten  taşınmaktadır.

On yıldır yayınlarımız  bizi takip edenler  takdirle karşılanmakta bu yüzden de sayfamızda yayınlanması için çok sayıda araştırma ve yazılar gönderilmektedir. Bundan son derece memnun olmakla birlikte tüm yazıları sayfamıza taşımanın bir kişi ile mümkün olmadığını gördüğümüzden daha gelişmiş bir sayfa ile editör olarak sitemize yazmak isteyenlere kendi yazılarını kendilerinin yayınlamalarına tarafımızdan izin verilmeye başlanmış bulunmaktadır. Ancak burada yazıların sorumluluğunun yazara ait olduğu da bilinmesi gerektiği özellikle bilinmelidir.

Şimdi buradan şunun bilinmesini arzu ediyorum. Yayınlanan yazılar sitemizin yazarı da olsa birinci derecede sorumlu ilgili yazara aittir. Haberim olduğu takdir de gerekli yayına müdahale etme hakkına da sahip olduğumun bilinmesi gerekir.  Çünkü herkesin genel kanaati de sayfaların benim olduğu düşüncesidir ki bu da yanlış bir durum değildir. Her ne sebeple olursa olsun kasıtlı ya da maksatlı bir yazı tarafımdan bile yazılmış olsa haberim olduğu takdirde müdahale etmeye buradan açıkça bizi takip edenlere tekraren söylemek isterim.

Şunu gururla ifade edeyim ki; sitemiz kurulduğu günden bu yana yerel basına ve internet sitelerine kaynaklık etmektedir. Yapılan tüm haber ve yazılar bir şekilde yerel basında da yer almaktadır. Yine sayfalarımızda yayınladığımız bir çok dosya da zaman zaman kitap ve dergi olarak karşımıza çıkmaktadır. Sayfamızda bulunan dokümanların kaynak belirtilmesi şartı ile yayınlanmasında da hiçbir sakınca da yoktur. Ben şahsen bu yayınlarımızla Kumru’nun kültürüne katkı yaptığımı düşünüyorum. Bundan da son derece mutluyum.

Şunu da bu vesile ile belirteyim. Burada çektiğimiz fotoğraflar ve kendimizin yaptığı araştırmalar hiçbir kaynak belirtmeden ve izinsiz paraya dönüştürülerek alenen hırsızlık ta yapılmaktadır. Ve kendilerinin dokümanları imiş gibi yalanlarımız ve yanlışlarımızı bile kendilerinin araştırmaları imiş gibi yayınlamaktan çekinilmemektedirler. Bu konunun hukuki boyutunu bilen bir hukukçumuz bu konuda bana bilgi verir ve emek hırsızlarına yapılacak bir şey varsa bu konuda yardımcı olunursa son derece memnun olacağımı özellikle belirtmek isterim.

Şunun da altını çizeyim…Şu anda Kumru Kitabı , adresini şimdi belirtmek istemediğim bir internet sitesinde yayında…Adresini verdiğim takdirde hırsızlara sermaye olur düşüncesi ile şimdilik gizli tutuyorum. Hukukçu ziyaretcilerimiz sitede yayınlanan dökümanların telif haklarının yazarına ait olduğunu ve bunun buradan alınarak yayınlanmasının suç olduğunu bize açıkça ve bizim anladığımız dilde ifade ederlerse ilgili sayfayı ziyarete açacağımı buradan ilan ediyorum…

Ancak bundan önce adımıza yayınlanmış yazıların isimsiz cisimsiz “Kumru Rehberi” adında kitapcıklara peşkeş çekildiğini gördükçe elimizde yayınlanmamış araştırmaları yayınlamak içimizden pek gelmiyor. Peki, şahsen benim yapmam gereken iki şey var o da ya bunları bir kitap haline getirmek ya da sobaya vurup yakmak. Şahsen benim için ikinci seçenek daha uygun düşüyor ki, zaten bugüne kadar yayınlananlardan sadece hırsızlar para kazanıyor…Üstelik bu çok akıllılar kaynak bile belirtmiyor….

Son zamanlarda içimden bir ses “siteni kapat-siteni kapat” diyor …Bu duyguya daha önceki yıllarda yine kapılmıştım. Ama son zamanlarda bu fazlası ile içimden yankılanmaya ve beni rahatsız etmeye başladı. Bu duyguya neden kapıldığımı pek anlamasam da bazı karşılaştığım durumlar zincirleme beni bir yerlere doğru götürüyor. Üstelik kendime maddi ve manevi hiçbir yararı olmayan bu siteler benim ne işime yarıyor ki, ben bunu 1999 yılından bu yana sürdürürüm. Ve üstelik bu yazı ve çiziler yüzünden hiç karşılaşmamam gereken durumlarla da karşılaşmıyor değilim. Bütün bunların sonucunda hiçbir maddi kazancım olmadığı gibi, tahmin etmediğiniz kadar maddi kaybımda bulunmaktadır.


Birileri bir şeyler yapmaya çalışıyor. Birileri sizi sizin bilmediğiniz yöne doğru çekmeye uğraş veriyor. Acaba buna neden olan durum ya da göze gelme bu siteler olmasın? diye düşünmüyor değilim…

Devlet memuruyum. Maaşımı devletten alıyorum. Kimseye borçlu değilim. Sitemiz hiçbir reklam almamakta sipariş usulü de hiç yazı kaleme alınmamaktadır. Yüzlerce gelen yorumlarda eğer maksatlı ise kesinlikle yayınlanmamakta ve silinmektedir…

Daha fazla bir şey yazmak istemiyorum. Sitemiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kimsenin maksatlı ve taraflı düşüncelerine alet olmayacaktır. Bunu sezinlediğimde ya da başka istikamete çekileceğine kanaat getirildiği an kendi kendini kapatacaktır.

Şimdilik araştırma yazı çizilere ağırlık verilecek çok önem arz etmiyorsa hiçbir habere de yer verilmeyecektir. Zorunlu olmadıktan sonra da yorumlar bundan önce olduğu gibi bundan sonra da yayınlanmayacaktır. Tartışmaya neden olacak hiçbir habere ya da dosya yayınlanmayacak tarafsız kalınmaya özen gösterilecektir. Aksi takdirde ya da bir zorlanma durumunda kendi kendini kapatacaktır.

Tüm site ziyaretcilerimize Duyurulur…

Bekir Akkaya/18 Ocak 2010 Pazartesi /Kumru Haber/Kumru

.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

İLK OLMA ÖZELLİĞİ OLAN WWW.KUMRU.ORG (KUMRU HABER) SİTEMİZDEN DUYURU (DÜŞÜNCEM YİNE AYNI)

Sitemizin ziyaretçileri ilk günden bu yana şunu zaten biliyorlar. www.kumru.org sitesi Kumru’da ilk olma özelliği bulunan ve 1999 yılından 2003 yılına kadar değişik uzantılarla yayın yapan sitemiz  daha sonra da www.fizme.com sitesinin sahibi dostumuz Mehmet Arşin tarafından sponsorluğu üstlenilen www.kumru.org sitesi KUMRU HABER olarak yayınını sürdürmektedir. Ve o günden bu yana yayın çizgisinden hiç sapmadan yaptıklarının bilincindedir.

15 temmuz darbe ( gizli video ) /ASLA UNUTMA

15 temmuz darbe ( gizli video ) /ASLA UNUTMA

Siyah Beyaz Kumru İlçesi

Siyah Beyaz Kumru İlçesi
Fotoğraf : Facebook KUMRU HATIRA DEFTERİ


.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

Siyah Beyaz Kumru İlçesi

Siyah Beyaz Kumru İlçesi
Fotoğraf : Facebook KUMRU HATIRA DEFTERİ


.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

29 Aralık 2021

İyi ki Varsın Eren (Şiir) /Muhammet SAYGI



.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

İyi ki Varsın Eren (Şiir) /Muhammet SAYGI



.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

Kumru İlçesi Top Sahası'nın ve Bugünkü Pazar Yerinin Eski Hali (2 Adet Fotoğraf)


Kumru İlçesi Top Sahası'nın ve Bugünkü Pazar Yerinin Eski Hali (2 Adet Fotoğraf)
Fotoğraf : Facbook KUMRU HATIRA DEFTERİ


.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©............

Kumru İlçesi Top Sahası'nın ve Bugünkü Pazar Yerinin Eski Hali (2 Adet Fotoğraf)


Kumru İlçesi Top Sahası'nın ve Bugünkü Pazar Yerinin Eski Hali (2 Adet Fotoğraf)
Fotoğraf : Facbook KUMRU HATIRA DEFTERİ


.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©............

28 Aralık 2021

70 MİLYARLIK DERGİDE KUMRU İLÇE BİLGİLERİNİN TAMAMI ÇALINTI ÇIKTI VE OKUYUCU BİRBİRİNE GİRDİ

www.kumru.org’ta Bekir AKKAYA’nın yaptığı haber aynen şöyledir.

İzmir’den gelen ajans görevlisi bir bayana Kumru İlçesinin tanıtımı amaçlı bir dergi çıkartma görevi verilir. Bayan ücretsiz olarak bir ay belediye başkanının talimatıyla Kumru Öğretmen evinde ücretsiz kalır. Bayan başkanın talimatı ile belediye görevlilerince Kumru’da tüm esnaflardan reklam alma amaçlı dolaştırılır. Ve ilçeden tam 70 milyar para toplanır. Bayan parayı alır ve gider. İki ay sonra dergi Kumru belediyesine gönderilir. Dergi İncelendiğinde;

Dergi dış kapakla birlikte 42 sayfadır.

Dergiye 34 sayfa 70 milyar kadar Reklam

konulmuştur.

Kumru’da 43 adet firma 70 milyar para karşılığı reklam vererek yer almıştır.

Dergide 5 sayfa Kumru ile ilgili yazı yer almıştır.

Yazının tamamı Bekir Akkaya’nın onlarca dergide yayımlanmış araştırma yazısı olduğu halde İzmirli bayan sayfamızda çaldığı yazıyı hiç zahmet etmeden ve hiçbir kaynak göstermeden dergi denilen müsveddeye basmış  bunun için de Kumru Esnafından 70 milyar toplamış bedavadan iki ay yiyip içmiş ve Kumru Öğretmenevinde kaldıktan sonra 70 milyarı alarak İzmir’e gitmiştir. Fotoğrafların tamamı da sayfamızdan araklanmıştır.  

Bu konuyu sayfamda haber yaptım. Ve o gün Kumru Öğretmenevinde başkanla da görüştüm. Görüşme esnasında Başkanın yanında Cemal Salgut ve Hamza Karar’da vardı. Hatta birlikte akşam Yalnızdam’da bir cenaze evine yasa gittik.

Bu haberin ardından KumruTV sahibi gazeteci İlhan Tinci hakkımda bir haber yaptı. Ve “Bekir Akkaya tazminat Kazandı” diye manşet attı.

İŞTE ilhan TİNCİ ‘nin O haberi

BELEDİYE'NİN BROŞÜRÜ ÇALINTI ÇIKTI. AKKAYA TELİF HAKKI KAZANDI

KUMRUTV/ÖZEL HABER/15/02/2009 / 13:10

Kumru Belediye Başkanlığı adına çıkartılan tanıtım kitapçığının kaynak gösterilmeden hazırlandığı ve 16 konunun çalıntı olduğu ortaya çıktı

Kumru Belediye Başkanlığı'nın bastırdığı Tanıtım kitapçığında 16 adet yazının ve bazı fotoğrafların izin almadan ve kaynak gösterilmeden yayınlandığı ortaya çıktı.

Teli hakları kanununa göre bir suç olan bu uygulama ile ilgili Kumru.Org sitesi dava açmaya hazırlanıyor.

Alınan bilgilere göre olay şöyle gelişti. Kumru Belediye Başkanlığı çalışmalarını tanıtmak için Kumru'da bir esnafa tanıtım kitapçığı hazırlattı.

Yaklaşık 5 bin liraya mal olan ve hazır ve çalıntı bilgilerden oluştuğu ileri sürülen bazı konu ve resimlerin bulunduğu kitapçıkta kaynak gösterilmedi.

Kumru'da yaklaşık 40 esnaf, Belediye Meclis üyesi, Partili ve şahısların da destek verdiği kitapçıkla ilgili Telif Hakları kanununa göre dava açılacak.

Konuyu kendi web sitesinde duyuran www.kumru.org sitesi, kitapçığı hazırlayan kişiyi gizleyerek verdiği haberinde, kendisine ait olan 16 eserin ve bazı resimlerin çalındığını belirtti.

Telif Hakları kanununa göre, emek sarfetmeden başkalarına ait bilgileri veya dökümanları izinsiz veya bedel ödemeden yayınlayanlar veya menfaat karşılığı satanlar hakkında hapis ve para cezası veriliyor

Habere yapılan yorumlarda şöyle

Bu haber 246 kez okundu

 

KUMRU TV’NİN SAHİBİ İLHAN TİNCİ’YE BEKİR AKKAYA’NIN CEVABI

Muhatabımız Kumru TV internet sitesi. Bize cevap veren de sayfanın kendisi olamayacağına göre cevabım da tabi ki İlhan Tinci’ye olacaktır.

Bana verilen cevabı ilgili sayfadan okuyabilirsiniz. Ben haberi gördüğümde yazdığım yazıyı Kumrutv’ye ulaştırarak gerekli açıklamayı zaten yaptım. Yazım sayfada yayınlandıktan sonra tekrar bana yönelik “ UMRU.ORG VE BEKİR AKKAYA KENDİ YALANINDA YÜZÜYOR” başlığında bir cevap yayınlandı. Cevap ama ne cevap…

Baştan Kumru TV’ye ve İlhan Tinciye şunu söylemek istiyorum. Bu konu benle ilgili bir durumdur, ve telif hakları ile ilgilidir. Sayfa da kendimize ait bir sayfadır. Bizim söylemediğimiz ya da

yazmadığımız bir durumu da böyle polemik konusu haline getirmekte hiç doğru değildir. Bu haber olsun ya da bizi savunsun diye kumru teveyede vekalet verilmemiştir. Sen işini yap. Hatta istediğini polemik konusu haline getir. Benim kendime ait sayfam var. Ben yazmak istersem orada yazarım. Sen böyle bir imkandan yoksun olanlara sayfanı aç. Onları savun.

Senin derdin adam savunmak filan değil. Bunu senin okuyucuların bile dile getirmiş. Ve böyle bir durum da olsa sayfanda bana yer verme. Haberin maksatlı bunu kabül et. Bu saatten sonra hale neden söz ediyorsun. Hala beni yalançılıkla suçluyorsun. Yalan bir şey için söylenir. Burada konu benim ben. Ben kime yalan konuşuyorum. Kendi kendime mi? Sen yayınladığın yorumları da mı okumuyorsun. Yaptığının izahı yok… Zaten yaptığınız haberin altında sizden çok duyarlı ve okuyucu yorumları bile sizin maksadınızı açığa çıkarıyor.

İLHAN TİNCİ WWW.KUMRUTV’de  konu ile ilgili okuyucu yorumları

HOCAM HAKLI

İSİMZİS

Ben haberi her iki sitede okudum. Yanlız siz biraz daha taraf gibisinis kumrutTV olarak. Hoca sitesinde araklama demiş siz çalıntı demiysiniz. Hoca biraz daha ihtiyatlı yaklaşıyor. siz de biraz körükçü gibi. ama şunu biliyorum.kumur ile ilgili tüm tanıtım yazılarını doğru veya yanlış tartışılır bekir akkaya hazırlamıştır. belediyenin veya diğer kurumların bazı şeyleri anlamasına yardımcı olur bu iş.ama şunuda belirtiyim dava açıcak teli kazandı gibilerinden yazılarınız da çok komik.hocayı da belediyedi de biliyoruz biz.!!!

Alın yine sizin sayfanızda haberin altında yayınlanan bir yorum daha

ARKADAŞLAR EMEĞE SAYGI!

KUMRULU

ÖNCELİKLİ OLARAK ŞUNU BELİRTELİM NEDEN KUMRU BELEDİYESİ BİR KÜLTÜR,BASIN YAYIN BÖLÜMÜ KURMAZ.NEDEN BELEDİYE YE AİT BİR ARŞİV OLMAZ.NEDENMİ BEKİR AKKAYA,EKREM SAYGI,RAİF ÇEVİRME,MURAT YÜREKLİ VE DİĞER 1-2 KİŞİ NASILSA RESİMLERİ ÇEKİYOLAR.BU ARKADAŞLAR ENAYİ.BUNLARIN ÇOĞUDA DEVLET MEMURU,SES TE ÇIKARMAZLAR.BEYLER BUDA BİR KUL HAKKI DEĞİLMİ.NEDEN BAŞKALARININ EMEKLERİNİ ÇALIYORSUNUZ.USULÜNE GÖRE İSTESENİZ BU ARKADAŞLAR SİZE BU ARŞİVLERİNİ ZATEN VERİYORLAR.KUMRU BELEDİYESİ BU ARKADAŞLARDAN ÖZÜR DİLEMELİ VE BU ARKADAŞLARI ONURE ETMELİDİR.ÇÜNKÜ HİÇBİR KARŞILIK BEKLEMEDEN BU ARŞİVLERİ OLUŞTURUYORLAR.BU DEVİRDE RESİM ÇEKMEK KOLAY,ÇEK,ÇEK SİL.BU ARKADAŞLAR EN AZ 20 YILDIR BU İŞİ YAPIYORLAR VE CEPLERİNDEN POZ PARALARI VEREREK O RESİMLERİN BİR KISMI ÇEKİLDİ.KÖYLER GEZİLDİ,ARAŞTIRMALAR YAPILDI.ALMAYIN MAZLUMLARIN AĞINI ÇIKAR AHESTE AHESTE

Bir de şu yorumlara biz göz atın. Hep suç Belediye olarak gösterilmiş.

NOLMUŞ YANI

S.a.D

hiç şaşırmadım bu habere. belediyenin bu konuda araştırma yapacak kapasitesiyokki. siz haberi yaparken neyi eleştiriyorsunuz anlamadım.burdan birileri menfaatlenecek tabiki....bu broşür devde kulak biraderim....bakın gidin bi sorun bakalım bundan civelekin haberi varmı...adamcağızla beştaş oynuyrlad. sonada belediyenin izmi geçiyor haberde yapmayın kerdişim

GECE MESAİSİ

anahtar kimde

Hikayenin aslını soracak olursanız, o bende saklı. 30 marttan sonra ayyuka çıkacak herşey. allahın sopası yokki vursun bunalrın kafasına. ama bir gün hesap dönüyor ... arada da değindiginiz gibi garib ticabi civelek kalıyor. niye mi ne broşürden ne internetten anlar adam. önüne iki kişi bi proje getirir fiyat söyler adamda tamam der. sonra da birg ün bunlar nie olur diye seçim zamanı dertszi başyına dert alır

Peki bir de şu yazılan yorumu okuyun bakalım. Üstelik burada tarikat üyeliği ile siz de suçlanıyorsunuz. İşi karıştıran olarak sen gösteriliyorsun her halde. Hangi yorum mu? İşte şu:

DANIŞIKLI DÖVÜŞ

DOĞRUCU TALU

Merak etmeyin hem hoça efendi hemde şehriemin efendi, hemde işi karıştıran efendi AYNİ düşüncenin , ayni TARİKATIN mensuplarıdırlar. Olurmu canım öğle kavga etmek onlar KUMRU nun değerli eserlerini ortaya koyuyorlar bütcesi belediyeden anlaşırlar bir yerlerde .başkanımla bir akşam hoça efendi yemek yerler orada konuşurlar bu önemli KUMRU meselesini ve hali yoluna koyarlar canım. at deve hesabı olmasada filiz horoz meselesi çözülür. aha buraya yazıyorum TARİKATLU kumrulu AYDINLARIMIZ bilem bu önemli meseleyi endam- ü şeklü arz olunduğu üzere mahkemeyi gadu efendiye gitmeden denvreye girerler ve kelam bin selam arz ederek , şehrü eminefendimizin samurdaki evinde buyurduğu üzere sonuça vakıf eylerler inşaaallah. MAŞALLAH .

BEKİR AKKAYA’DAN İLHAN TİNCİYE

Ben kesinlikle bu tür polemikler içersine girmem. Şunu bilirim ki, haklı haksız tartışması sadece var olan anlaşılmamayı derinleştirir. Bak dikkat edersen konu içersinde kalıyorum. Konu dışına istesem de çıkamam. Neden mi? Alışkın değilim bazı şeylere, polemiklere…Korkarım bazı şeylerden…İftiralardan korkarım, yılandan çiyandan korkarım. Eğer hoşuna gidecekse açıkça buraya yazıyorum SEN İLHAN TİNCİDE DE KORKARIM. Neden diye sorma? Çünkü korku ve ürkme ifade edilmez ve açıklanamaz…Hani Nas süresinde geçen insan ve cinin şerrinden Allaha sığınırım ayet meali var ya…Bak, Nas süresini okumanı sana da öneririm.

Bizim sayfamızda var olan sen de beni yalançılıkla suçladığınız yazının hangi kelimesinde Kumru Belediyesi geçiyor. Neresinde geçiyor. Merkezine Kumru Belediyesini yerleştirdiğiniz yazıda bir kelime “KUMRU BELEDİYESİ” ibaresi gösterebilir misin? Yok. O zaman senin kendi okuyucun bile seni sorgular ve sorgulamış ta…Bu davranışlarınızla sizin maksatlı olduğunuzu sizin sayfanıza yazanlar bile söylüyor.

Akkaya’nın oyunu bozulacaktır sözü çok büyük bir iddia. Bunu söyleyen iddiasını ispat etmesi gerekir ki, ben bu cümleyi söyleyenin çaresizlikten böyle bir sözü söyleme durumunda kaldığını düşünüyorum. Yoksa benim bir oyunumun olup olmadığını en çok İlhan Tinci bilir. Şunu da ben bilirim ki, böyle durumlarda İlhan Tinci böyle sözler ortaya fırlatır. Bu sözlerle benim ne büyük bir işlerin içersinde olduğumu ima ederek, kendisinin de bir savaşın içersinde olduğuna vurgu yaparak birileri tarafından kahraman ilan edilmesine vesile olmaya çalışır. Ve ben İlhan Tinci’den bu tür oyunları çok gördüm ki, değişik versiyonlarda kıyamet senaryoları ve ozon tabakası patlama senaryoları üzerine yazılan kitaplar dünyada en çok satan kitaplar. Akkayanın Oyunu Bozulacak cümlesinden iyi bir senaryo ve kitap üretilir ama, beni tanıyanlar bu kitaba pek itibar etmez. Daha doğrusu bunu kimse yutmaz…

Ah İlhan Tinci Ah!

Senin umudunu bağladığın gölde ne balık bulunur ne de yaniş. Keşke düşündüğün ya da ima ettiğin bir konumumuz olsa da biz de yararlansak. Bana ve Kumru org’a yaptığın bu durumlar şundan hiç şüphe olmasın sana hiçbir şey kazandırmaz…

Güya benim yalanlarımı deşifre ettiğin kırmızı ile altlarını çizdiğin hiçbir cümlenin içersinde Belediye kelimesi geçmemiş. Farkındasındır büyük ihtimal. Yalan benimle ilgili ise ya da benim kendi sitemde böyle bir şey yazdıysam bunu bu şekilde haberleştirmenin bir amacı olmalı. Öyle değil mi?

Yazılanları herkes görüyor. Kimsenin yaptığı işine taş koyacak ta değilim böyle bir kuvvetim de yok. Dünyada her gün binlerce site var. Ot sitesi var bok sitesi var. Var oğlu var.

Bu araklama kelimesine neden bu kadar kafa taktın anlamadım. Şu yazımızdan “Dış kapakla birlikte 42 sayfa...34 sayfası Reklam...5 sayfa Bekir Akkaya’nın 16 (on altı) kaynak gösterdiği ve bir çok yazılı kaynakta yayınlanan araştırma yazısı. Bunun dışında hiç bir Kumru ile ilgili bilgi yok. 43 adet firma reklamı olan Kumru Tanıtım Kitapçığında Bekir Akkayanın 16 kaynak belirttiği yazıda hiç bir kaynak belirtilmediği gibi Kumru.org sayfasından yazı alındığı halde sayfanın hiç bir adı da belirtilmedi. Beş sayfa yazı ile Kumru Tanıtımı Yapıldı ve ilgili yazı da Noktasına ve virgülüne kadar sayfamızdan araklandı. Yazıda sadece araştırma yapanın adı silindi....KUMRU HABER”

Böyle bir haber çıkmaz…

Yani şu Haber çıkmaz. Ama sen maşallah çıkartmışsın. Kendime aferim dediğim kadar sana da diyorum. Haberin şu "

Yorumlarınız beni hiç ilgilendirmiyor. Yazılanlar da…Sonuçta sayfamıza gelen her türden görüşteki yorumları ben de yayınlıyorum. Asılsız ona buna sataşan ve insanları kurumları yıpratacak hiçbir yorumu ben şahsen yayınlamıyorum. Size bu konuda bir öneri de bulunacak değilim. Sonuçta Basın Kanununu en iyi sen bilirsin. Ben benle ilgili yalan ve iftira içerikli yorumlardan söz ediyorum ki, aslında ne demek istediğimi de çok iyi bilenlerdensin

           Şu yorumu bir daha oku bakalım; “Merak etmeyin hem hoça efendi hemde şehriemin efendi, hemde işi karıştıran efendi AYNİ düşüncenin , ayni TARİKATIN mensuplarıdırlar. Olurmu canım öğle kavga etmek onlar KUMRU nun değerli eserlerini ortaya koyuyorlar bütcesi belediyeden anlaşırlar bir yerlerde .başkanımla bir akşam hoça efendi yemek yerler orada konuşurlar bu önemli KUMRU meselesini ve hali yoluna koyarlar canım. at deve hesabı olmasada filiz horoz meselesi çözülür. aha buraya yazıyorum TARİKATLU kumrulu AYDINLARIMIZ bilem bu önemli meseleyi endam- ü şeklü arz olunduğu üzere mahkemeyi gadu efendiye gitmeden denvreye girerler ve kelam bin selam arz ederek , şehrü eminefendimizin samurdaki evinde buyurduğu üzere sonuça vakıf eylerler inşaaallah. MAŞALLAH .

Yaptığınız haberin altına yapılan yukarıdaki yorumlara da mı son derece saygılısın.

Kimse kimseyi yeni keşfetmiyor. Ben cevabımda gerekli bilgiyi sitenizin ziyaretcilerine zaten gönderdim ve kumru tv’de de yayınladınız. . Ziyaretcilerinizin büyük çoğunluğunun kanaatleri de yorumlardan anladığım kadarıyla sizi kasıtlı buluyorlar. Yine ziyaretcilerinizin yorumlarının büyük çoğunluğu da sizin hedefe oturttuğunuz belediyeyi suçluyorlar. Biri de seni de için de gördüğü tarikat takıntısından bizi çoktandır bir yerlere zaten koymuş…

Son sözüm şu;

Ne söylersen söyle bundan sonra bu konuda hiçbir cevap verilmeyecektir. Bu yazı da sadece şu cümlelerin olabilirliği üzerinde durulduğundan kaleme alınmıştır. Bizi vicdani bir huzursuzluğa iten ilgili İlhan Tincinin cümleleri şöyle “Bekir Akkaya'nın bu haberini, kardeş site anlayışı ile sayfamıza destek maksadıyla alarak, Akkaya'nın "Sayfamızdan araklandı" cümlesini hırsızlık ve emeğe saygısızlık olarak algılayarak, "çalıntı" şeklinde okurlarımıza duyurduk.”

Keşke bü cümleden yola çıkılarak haber olsaydı. Keşke bu cümle hayata geçirilseydi. Ama böyle bir şey yok….Ve hala İlhan Tinci beni Yalancılıkla suçluyor ki, ne derse desin sadece beni değil kendi okuyucusunu bile bu konuda ikna edemiyecektir.

İlhan Tinci şunu bil. Haberin kasıtlıdır. İyi niyetten uzaktır. Okuyucuların da sana öyle söylemektedir.

NOT: Bu yazı aynı zamanda Kumru TV’ye de gönderilmiştir…

Bizden şimdilik bu kadar…

Bekir Akkaya/10. 02.2009 /www.kumru.org/KUMRU HABER

.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............