Bizim yaşıtlarımız bir dönemin birikimleridir. Kibir ve gurur yapmadan ifade edeyim ki, 70’le 80’li yıllar arasında öğrenim görmüş ve o dönemi yaşamış kim olursa olsun birikimlidir ve düzeylidir. Çevremizde olup bitenlere baktığımızda o dönemin farkını bugün görmemiz mümkündür.
mezunu olmamdan bugün bile gurur duyuyorum. Bundan 30 yıl önce, her cuma akşamları bir dernek ya da teşkilatta konferans ve etkinliklere koşuşturmaktan, sayısız kitapları hatmetmekten ders çalışmaya bile fırsatımız olmazdı.Şahsen ben siyaset ve ticaretle hiç barışık olmadım. İnsanın en mükemmel oluşuna binaen insanlara ve özellikle insan kalanlara hep öncelik verdim. Üç bin öğrencili bir okulun
Solculuğu da sağcılığı da o günlerde
öğrendik. Bugünkü ilke ve duruşu da…O günün ne solcusuna ne sağcısına ne de
İslamcısına bugün bir şey öğretmeye kalkışmak boşuna bir uğraştır. Çoklarının
hayal bile edemediği bugünkü koşuşturmalar ya da birikimler o günün
ürünleridir. Tuttuğumuz notlar bugün yazılsa üç beş ciltlik kitap olur. O
günlerde boş vermişlerimiz, ya da bugünün cep telefonlu sarhoşları dolmuşa
binmenin dışında bir varlık gösteremez. Paramız yoktu ama birbirimizle
kaynaşmış on yıl kadar uzun sürelerle aynı yurt ve pansiyonları paylaşarak farkında
olmadan dostluğun ve vefanın temellerini atmıştık. O günlerde vatan ve millet
sevgisi her yer ve mekânda iliklerimize kadar işlemişti. Vatan topraklarına bir
çakıl koymanın ya da bir taş döşemenin faziletini ve yüceliğini yeni değil ta o
günlerde öğrendik. Yanlışta olsa, solcusu da sağcısı da birbirleri ile kavga
etseler de tek arzuları vatana hizmet etmek olarak biliniyordu. Herkes kendi
dönemini önemser. Ama seksen öncesi dönemlere bir göz atılırsa, farkın farkı
ortaya çıkacaktır. Ayrım yapılmaksızın o günlerde şehit olanların niyetlerinin
iyi niyet olduğuna yürekten inanıyorum.
Ölenler aramızda değiller. Sağ
olanlar bulundukları yerlerde ülke ve ülke insanları için
Bizim dönemimizde yetişenlerin bir
yerde olmaları tesadüf değildir. Ta lise yıllarında kendilerini ispatlamış ve
gelecekte gerek siyaset ve gerekse ticarette başarılı olacaklarını o günlerde
ortaya koymuş bir çok değer bugün iş başındadır. Liderlik vasıflarını ve
topluma hizmet edeceklerinin sinyalini o günlerde vermişlerdir.
Siyaset ya da bulundukları yerlerde hizmeti
ibadet olarak gören ve gerçekten kalıcı
hizmetlere imza atan dostlarımızın, önemli hizmet makamlarında bulunmaları bizlere
gurur verirken, haksızlık yapılması ya da haksız yere rencide edilmeleri huzur
ortamına zarar verir endişesi ile duyarlı insanlar kadar bizleri de
endişelendirmektedir. Bu tür yaklaşımlar gerçek manada olmasa da insanların
çalışma şevkini de bir ölçüde aza indirgemektedir.
Kim kime ceza verecek, kim kimi cezalandırılacak? Her birey kendi
cezasını verecekse kurum ve kuruluşlar ne iş yapacak? Askerimiz bizim,
vekilimiz de bizimdir. Ortada bir sorun olsa da kanunlar çerçevesinde demokratik
yollarla çözüme ulaşmak varken şiddet kullanmak kime ne kazandır?
Bir üretici olarak fındığa düşük
fiyat verildiğini bilenlerdenim. Dün olduğu gibi bugünde durumun fındık
üreticisi lehine düzeleceğine inanıyorum. Gürgentepe’de Ordu Millet Vekili Sayın
Eyüp Fatsa’ya karşı yapılan saldırının çok yanlış bir durum olduğuna
inanıyorum. Millet Vekili Sayın Eyüp Fatsa bu saldırıyı kesinlikle hak
etmemiştir. Kendi doğup büyüdüğü ilçeden daha çok, bütün gücünü kullanarak
diğer ilçelere hizmet verme çabası içersinde olan biri, kim olursa olsun böyle bir olayla karşı
karşıya kalmamalıydı. Üstelik fındık fiyatı kararını bir milletvekilinin tek
başına alması da mümkün değildir. Perde arkasında olup bitenler gün yüzüne
çıktığında, saldırı yapanların da üzüntü duyacakları kesindir. Eyüp Fatsa’nın
fındık konusunda üretici yararına düşündüğüne kesinlikle inanıyorum. Neticede
Karadeniz Bölgesinde ve Ordu’da kendisi ile birlikte çok sayıda milletvekili de
mevcuttur. Ne var ki, milletvekili de
olunsa bakanda bir hükümet kararıdır ki, tek başına kimse sorumlu tutulamaz.
Sorumlu tutulsa dahi, yasaların suç saydığı bir eylemin haklılık payı olamaz.
Bir Kumrulu ve 30 yıllık geçmişe
dayanan bir dostum olarak Eyüp Fatsa’ya Geçmiş olsun diyor, hizmete yönelik hayallerini
gerçekleştirme çabasında başarılar diliyorum.
Buluşmak ümidiyle…
Bekir AKKAYA /23.09.2006 /Karadeniz
Haber Postası Gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...