Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

7 Ağustos 2008

GİDECEĞİN BELLİYDİ DOSTUM.../HAŞMET UZAR


İLGİLİ HABER : İçişleri Bakanlığı'nın kararnamesine göre, yaklaşık 2 yıldır ilçemizde görev yapan Kumru Kaymakamı Özgür Körükçü, Mersin'in Aydıncık İlçesi'ne atandı.
*********
VE HAKKINDA YAZILANLAR-2
**********
KUMRU TV'DE HAŞMET UZAR "GİDECEĞİN BELLİYDİ DOSTUM" DİYE YAZDI...İŞTE O YAZI
*********

Geldiğinden belliydi gideceğin. Bir gün apansız düşmüştün taşra sabahına, elinde bavul karayağız bir adamdın. Herkes, hep bir ağızdan fark etmişlerdi, sen fark edilmek istemezken oysa. Aldırmazlığın içindeki önemdin. Ah birde yitebilseydin sayfalar arasında. Buruşturulmuş üçüncü hamur bir kâğıt olabilseydin. Unutulmuş bir bardak yeni içilmiş su bir masanın ilişkisiz kenarında.


İşlerin günlüktü, beynin bin yıllık, belki de iki bin yıllık tarihin ve bilimin bütün sorularından muzdarip, yorgun. Bilmekle bitmiyordu iş, ah bir de yaşamak vardı; yaşamak… Sade ve abartısız evrakların akış ve kayıt sıralarıydı zaman. Bunun içindir ki sıkıcıydılar ve başka bir evrene aittiler. Ve anlam bilgeliğe sığınmıştı. Bilgeliğe tutunmuştu akşam. Ve en çok Edip Cansever, anlatmıştı seni, daha sen gelmeden evveli.

Demişti ki:

…Ne çıkar siz bizi anlamasanız da

Evet, ne çıkar siz bizi anlamasanız da

Eh yani ne çıkar siz bizi anlamasanız da…

…bir adam kayboluyordur bir taşra sıkıntısıyla…


********

Var mısın? Yok musun? Ayak izlerin nerde?

Ölümlerin kurslu olduğu yerlerden gelmiştin, ceplerin meşe çalılarının artık külleriyle doluydu. Akşamların sarhoş kahpeliklerini izlemiştin aylar boyunca. Ve tutsak bırakmıştın bir kenarını oralarda. Tutsak bıraktıklarınla kalmıştı evrenin bir köşesi. Ayrılığın kaçınılmaz olduğu bir köşede unutmuştun gözyaşlarını paylaştığın akşamları da iliştirerek aşkına.

Ama unutulmaz, bunu bir tek yangından ancak ellerini kurtaranlar bilir. Çünkü yüreklerini bırakmışlardır yangın yerinde. Her yanan yürekten odanmaz bir sızı kalır.

“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin işin kolayına kaçmadan ama” demişti Nazım Abidin DİNO’ya. Herkes mutluluğun resmini yapamamaktan muzdaripti oysa. Seyredilse bile yeterdi.

Bir de seni seyredenler hatta sevdiğini söyleyenler vardı. Islak dere boylarına aykırı akşamlar kurmuşlardı. O akşamlarda yalnızlıkları vurmuşlardı. Ya bir balık oltası ucunda ya bir köy salacında ya da dalgaların bir annenin yavrusunu okşar gibi yumuşak olduğu akşamlarda sahil boylarında.

“ insan ürkmesi beygir ürkmesinden kötüdür”

Yaraların daha taze, sarılamadı buralarda. Kendine dikkat et.

Belki bir başka akşamların iri gözlü kızların alev gibi saçlarını tutuşturduğu yerde merhabalaşırız. Hayal ya belki de iki kadeh tokuştururuz.

Güle güle; gelişinden belliydi gidişin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...