Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

7 Mayıs 2007

IŞIĞA DOĞRU /Bekir AKKAYA

Geçenlerde bilge bir dost bana “en çok sevdiğin hayvan
hangisidir?” diye sordu. Ben de aklıma gelen ilk hayvanı söyledim.
Sonra “ikinci derecede sevdiğin hayvan hangisidir?” dedi. Ben
de söyledim. Bana öyle ilginç bilgiler verdi ki hayretler içersinde
kaldım. Aldığımız bilgiler şimdilik biz de saklı kalsın. Ancak, sevilenle
- seven arasında tahmin edemeyeceğiniz kadar sırlarla dolu bir ilişki
olduğunu aramızda geçen sohbetten anlamış oldum.Aslı Müezzinoğlu internette tanışıp
uzun zamandır görüştüğüm aynı zamanda bizim sitenin de yazarı. İki gün
önce bana sitede yayınlamam için “IŞIĞA DOĞRU” başlıklı bir
yazı gönderdi. Sitede yayınlamayı sonraya bırakıp, önce sizlerle paylaşmak
istedim. Kendisine buradan teşekkür ediyor, yazı ile sizleri baş başa
bırakıyorum.
“Bir gurup arıyla sineği bir şişeye koyuyorlar. Şişenin taban
tarafını ışığa doğru, açık olan ağız kısmını da karanlığa doğru
yerleştiriyorlar.
Arıların hepsi ışık olan tarafa doğru üşüşüyorlar.
Ama şişenin tabanı cam ve onların da yabancısı olduğu bir
madde olduğundan çıkmayı başaramıyorlar.Bu arada sinekler, şişenin
ağzına doluşuyorlar
ve karanlıkta dışarı
çıkıp kayboluyorlar. Ağzı açık olan şişeden karanlık tarafa doğru tek bir
arı bile gelmiyor. Camın önünde ışığa doğru çabalarına devam ediyorlar.
İnsanın aklına hemen
arıların akılsızca davrandıkları geliyor.Ancak daha derinlemesine düşününce,
karşımıza bir anıt gibi
dikilen gerçek çok farklı oluyor. Çok basit gelen bu deney beni oldukça
düşündürdü.Arıların ne kadar akıllı varlıklar olduğunu hepimiz
biliyoruz. Sinekler ise malum hayvanlar. Arılar ne kadar temizse adı
üstünde, sinekler de o kadar iğrençtirler. Arılardan korkarız bizi
sokarlar diye ama, sineklerden midemiz
bulanır.
Evet, ışığa doğru yürüyenlerin önünde her zaman engeller olacaktır
kuskusuz. Onlar, engellere rağmen ışıktan vazgeçmeyenlerdir. Ne tür engel
olursa olsun önlerinde, çabalarını sürdürenlerdir.Ve bu uğurda da
gerektiğinde ölebilenlerdir. Yürek, azim, sevgi, ilkeler, dürüstlüktür
bunu yaptıran. Kendine saygı, yasadığı topluma, ideallerine saygıdır.
Sinekler, karanlıkta sıvışan kaçaklardır. Karanlığa yürüyenlerdir.
Karanlık düşüncelerdir. Şişenin ağzının karanlığa bakmasının onlarca hiç
bir önemi yoktur . Sinsi, ilkesiz, yüreksiz, korkak varlıklardır.
Sadece kendi yaşamları söz konusudur. Nerede yemek varsa,
nerede rahat yasayacaklarsa, nerede çok kazanacaklarsa oraya giderler.
Onlar için karanlık olması önemli değildir, açık
ağızların.
Arıyı kovalamak isterseniz savaşır. Engellere aldırmaz. Amacı
sadece ışığa ulaşmaktır. İğnesini sapladığında öleceğini bilerek savaşır.
Ve değerleri için ölür.Ama sinekler kaçarlar.Sonra yılışık yılışık tekrar dönerler,
kovaladığınız yere. Yemeklerinize, kollarınızın üstüne tünerler. Pis
ayaklarıyla ezerler yaşadığımız her yeri.Arılar yumurtalarını yalnızca kovanlarına
bırakırlar.
Oysa sinekler her yere yumurtlar, her yerde ürerler. Onlar için
yumurtalarını bırakacakları yerin bile hiç önemi
yoktur.ENGELLERE RAĞMEN IŞIĞA YÜRÜYENLERE, IŞIĞA ULAŞMAK İÇİN
ÇABALAYANLARA, IŞIK SAÇANLARA, BU UĞURDA BİR ÖMÜR ÇALIŞANLARA,
VE ULAŞABİLİNEN NOKTANIN ÖTESİNDE Kİ HEDEFE VARMAYA ÇALIŞAN TÜM INSANLARA
SEVGIYLE SAYGIYLA…Buluşmak dileğiyle…
BEKİR AKKAYA
Yayın Tarihi : 30 Mayıs 2004 Pazar

Yorumlarınız
ibrahim yek IP: 81.213.112.xxx Tarih : 10.03.2005 19:02:32Sayın Bekir Akkaya ben de sisin gibi kumru aşığıyım kumrumuzu insanlara tanıttığınız için sizlere çok teşekkür ederim ben istanbulda oturmaktayım derbent köyündeyim ismim sizinle tanışmak isterim email atarsanız memnun olurum

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...