Sevgili dostlarım, hemşerilerim,
Her insanın günlük ihtiyacı olan yeme içme gibi, günlük yapması gereken sorumlulukları, ihtiyaçları vardır. Bu sorumluluklar hep aynı kalmaz, zaman sonra güncellenmek, yenilenmek gerekir. Her gün makarna yersek vücüt diğer alması gereken ihtiyaçlarını alamaz. Her gün aynı haberi izlersek, aynı gazeteyi okursak, öbür tarafta ne olduğunu bilemeyiz. İşte bu yüzden gerici, itici tabirleri kullanılır. Bize verilen akıl ve iradeyi
bir noktada kısıtlamak bizim toplumumuza yakışmaz. Bundan yıllar önce araç kullanan bayan sayısı parmakla gösterilecek kadar az iken şimdi trafikte bayanların olması hem değişimin hem de kalitenin simgesi haline gelmiştir. Yine bir erkek sokak ortasında sigara içerken bayana karşı bir tepki vardı, sanki sokakta sigara içen bir kadın kötü kadın idi, ama şimdi kimsenin umrunda değil. Bir imam güneş gözlüğü takınca, kot pantolon giyince bize tuhaf gelirdi. Televizyona sırtını dönen nineler şimdi dizi saatini kaçırmaz oldular. Eskiden bizim çocukluğumuzda tahtaya onlarca çivi çaktıktan sonra bozuk para ile gol atmaca oyununa kumar diyen dedelerimiz, şimdi şans oyunları oynuyorlar.İşte bu yaşadığımız
hızlı değişimleri yıllar önce Avrupa yaşadı ve artık ilk başlanan noktaya
geldi. Bizim yıllarca günah, haram,sevap diye içinden çıkmadığımız şeyleri bile
sadece bu iyidir yapılmalı,bu kötüdür yapılmamalıdır diye çözdü ve bizden de iyi yaptı. Ama artık
Avrupa kendini güncelleyemiyor.
Bizim
burada yapmamız gereken ihtiyacımız kadar beslenelim, ihtiyacımız kadar kendimizi
güncelleyelim, fazlası da azı da zarar.
Çok
yakında yeniyıl girecek ve hemen yeniyılın ardından bir rus kızı yine onlarca
gencin arasında kalacak, yerel seçim olacak ve hemen seçimin ardından yol
kenarında çuvallar dolusu oy pusulaları bulunacak. Oysa bu olaylar yeni yılda
veya seçim dışında yaşansa haber bile olmaz. Bizler çok hızlı değişiyoruz, fakat
dönemsel geçişlerde hep aynı şeyler oluyor, toplum olarak bu dönemlerde
kendimizi güncelleyemiyoruz. Bazı şeyleri bu dönemlerde çok büyütüyoruz. Cuma
hutbesinde iken hoca aynen şunları söyledi. Şu anda binlerce kitapları,
resimleri, içine alacak CD ler, Hard diskler, Usb ler varki, bizim aklımız
bundan 100 yıl önce günahlarımız ve sevaplarımız yazan meleklere akıl ermez
iken şimdi matığımıza sığmaya başladı ve bundan yıllar sonra normal gelecek.
Çok hızlı güncelleşiyoruz, bunu güzel kullanalım, toplum olarak hergün
yenilelenim dedi.
Bizler
üzerlerimize sorumluluk verildikçe büyüyoruz. Memur iken kendimizi müdür,
gazeteci iken polis zannediyoruz. Gazeteci bir siyasetçimize: Neden silah
taşıyorsunuz? dedi. Siyasetçimiz de: Sanane sen polismisin, senin yargılama
sıfatın yok ki dedi. Hemen ardından başka bir gazeteci: Sizce silah taşımanın
anlamı nedir? dedi. Siyasetçimiz: Dost ve düşman dedi, öbür gazeteciye bakıp
gazetecilik ile polisliği karıştırmayalım dedi.
Güncel
düşünce, kritik ve analitik düşünce bize her zaman doğru şeyleri yaptırır,
doğruyu buldurur.
Bu ilkyazımda herhangi bir konuya değinmedim.
Umarım bundan sonraki paylaşımlarımda
adını vereceğimiz bir konu olacak ve o konunun içinde kendinizi
bulursanız ne mutlu bana….
Ahmet Elkin /24 Aralık 2008/ Ordu Hurdacılar Derneği Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...