Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

4 Nisan 2022

2009 YILI NİSAN AYI KUMRU İLÇESİ GÜNLÜĞÜ

İlkbaharın gelmesi ile tüm tabiatta bir canlanma olur. Bu canlılık yurdumuzun tüm bölgelerinde belki de aynı derecede bir hareketliliğe nedendir. Uyuyan tabiatın tüm canlıları sahnede yer almaya hazırlanır. Yapraklar açar, çimenler yeşerir, çiçekler tüm renkleri ile meyve vermeye hazırlanır. Tabiatın tüm unsurları bu güneşin sıcaklığına dayanamaz.

Okullar için de bir yılın sonuna gelinmesine az bir zaman kalmıştır. Bir yılda çalışılan hazırlıklarında en çok sunulduğu aylar bu aylara denk düşer.
Açılışlar ya da törenler daha çok bu aylara denk geldiği gibi düğünler ve davetler de genelde bu aylarda yapılır.

Büyük şehirlerde çoğu kez insanlar kendilerinin yaptıklarının dışında bu etkinliklerden pek haberdar olamaz. Hatta bir okulun etkinliğinden diğer okul bile pek bilgilendirilmez.. Ancak Kumru gibi küçük yerlerde durum böyle değildir. En ufak bir etkinlik ya da törenin yapılışından bütün şehir ilgili olsun veya olmasın haberdar olur. Hatta büyük şehirlerde hiç umursanılmayan konular, küçük şehirlerde büyük bir memleket meselesi haline dönüşür ya da dönüştürülür. Bu hep böyledir ve böyle olmaya devam edecektir.

Bu girişten sonra Kumru’da olup bitenleri ya da bizim bildiklerimizi sizinle paylaşmanın güzel olacağını düşünüyorum. Yine bu cümleden olarak Kumru dışında ve Kumru ile bağlantılı olduğunu düşündüğüm bazı konuları size aktarmanın faydalı olacağını ümit ediyorum.

Kumru, Nisan ayında hayli hareketli ve yoğun bir ay geçirdi. Etkinlikler, proğramlar düğün ve davetler. Büyük ihtimal önümüzdeki günlerde de bu hareketlilik sürecek.

Bu yazıların yazıldığı an fındık fiyatı 3800YTL idi. Söylenilenler yalan olsun ama bu fiyatın önümüzdeki günlerde daha da düşeceği belirtiliyor. Fındık noktasında en kötü durum ise yüksek kesimlerde denize bakan kısımlarda fındık ocaklarının tamamen kuruması olayı ki, böyle bir durum bu bölgede ilk kez gerçekleşmiş durumda. Bahçelerin dondan kurumaları üreticinin 8-10 yıl fındık yüzü görmemesi demek. Daha doğrusu fındık üreticisi bahçeye yeniden fındık dikmek zorunda. Aksi takdirde bu bahçelerde bundan böyle hiç fındık olmayacak.

Her yerde söz konusu olan çelişkiler burada da üreticinin karşısına çıktı. Dona karşı fındık bahçesini sigorta yaptıran üretici bu bahçenin dalları ile birlikte kurumasının sigorta kapsamı dışında olmasını şaşkınlıkla karşıladı. Dalın ucundaki tomurcuğun don sonucu kuruması sigorta kapsamı içinde olurken, don sonucu dalın tamamen kuruması sigorta kapsamı dışında imiş. Belki de böyle bir gülünç durum dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bakalım önümüzdeki yıllar da bu sigorta işine kaç kişi inanacak?

Bildiğimiz kadarıyla Kumru’nun dışında üç tane Kumrulular Derneği mevcut. Samsunda bulunan Kumrulular Derneği yakın bir zamanda kurulmasına rağmen başarılı çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Başkan Kemal Döleş ve ekibi durmak bilmiyorlar. Sağlık taramalarından tutun, çeşitli eğitim faaliyetleri her hafta yapılıyor. Bayanlar da Samsunda çok aktifler. Öte taraftan Ankara Kumrulular Derneği yeni yönetimini de belirledi. Yeni Başkanın adı İhsan Gücek. İstanbul Kumrulular Derneği ise yeni başkanını geçen hafta seçti. Yeni Başkan Gökhan Taran oldu. Tüm derneklerimize başarılar diliyoruz.

Kumru olarak benim gördüğüm bir durum şudur. Mesudiyeliler ya da Aybastılar gibi bizde dernekçilik pek iç açıcı değil. Bir Sivaslıların dernek algılayışı ile bizim durumuz aynı değil. Bizim Kumru bu tür bir araya gelişleri lüzumsuz görüyor. Bu yüzden de derneklerimiz pek başarılı olamıyor. En azından ben İstanbul Kumrulular Derneğinden biliyorum. Birkaç kişi olmasa derneğin kapısına çoktan kilit vurulurdu. Büyük ihtimal birkaç fedakar insanın çabaları ile diğer dernekler de bu kadar ayakta kalabiliyor.

Kutlu Doğum Haftası nedeniyle Kumru Müftülüğü çok güzel proğramlara imza attı. Konferanslar, sergiler, kermesler ve bir çok proğram. Kumru Kızılay Şubesi ile bu yıl Kumru Müftülüğü iki kez kan bağışı kampanyası düzenledi. Kumru halkı bu konuda çok bilinçli. Bu bilinçlenmenin nedeni Kumru Din Görevlileri Derneği, Kumru Kızılayı ve Kumru Müftülüğünün yoğun gayreti sonucu olduğu kesin.

Yine bu etkinlikler çerçevesinde Kumru Müftülüğü bir fidan dikme kampanyası da gerçekleştirdi. Büyük bir katılımın olduğu fidan dikme kampanyası ilginç bir duruma da şahit oldu. Pek söz konusu etmek istemesem de bir kamu kurumu fidan dikme kampanyası düzenlese fidanları nereye dikecek? Tabiî ki bizim tarlaya değil. Devletin boş bulunan bir arazisine ki Kumru Müftülüğü de Yaylada boş bulunan hazinenin bir mıntıkasına fidanları dikti. İnşallah yaylalarımız bu fidan dikme kampanyaları ile yeşillenir. Arzumuz bu olmasına rağmen bazı kuralların bazı olumlu şeyleri ilginç bir duruma dönüştürdüğü de bir gerçek.

23 Nisan Çocuk Bayramı öncesi ve o gün Kumru her yıl olduğu gibi cıvıl cıvıldı. Okullarda çok sayıda etkinlik gerçekleştirildi. Satranç turnuvaları, voleybol turnuvaları ve konserler. Dün olduğu gibi bu yılda havaların da müsait olması ile Ulusal egemenlik ve çocuk bayramı cıvıl cıvıldı. Gelecek yıllarda da bu aynen devam edecek.

Buna bağlı olarak internette dolaşan bir teşekkür metni şahsen benim dikkatimi çekti. Kutlamadan Sorumlu Müdür olarak imzalanan e-teşekkür metni Kumru’da bir ilkti. Belki de ülkemizde “e –teşekkür” le ödül yönetmeliğine yeni bir madde zorunluluğu doğdu. Böyle bir buluşta mutlaka bir teşekkürü hak etti.

Yeni yayınlanan idareci atama yönetmeliğine göre teşekkür belgeleri üç puanla değerlendirilmektedir. Şimdi bu durumda bu “e-teşekkür” metnini internetten alıp yazıcıdan çıkartılırsa bu da büyük ihtimal üç puan demektir ki, değerli arkadaşlara bunu özellikle hatırlatmak bizim vazifemizdir.

Plaketler de bu durumda iş görecek. Sekiz veya on tane de ben de var ki her biri sekiz puandan seksen yapar ki, benim gibi plaketi olanların daha sırtı yere gelmez. Yedi tane de şimdiden sipariş verdim. Arkadaşlara özellikle öneririm, büyük şehirlerde en iyisinin fiyatı onytl’dir.

Duyduğuma önce inanmadım ama gocaman gazeteler yazınca sizlerle paylaşmak istedim. Yukarıdamlalı Beldesi Korgan’a bağlanacakmış. Aslında ben de kendimi İstanbul’a bağlamak istiyorum. Ne dersiniz Kumru’yu da Korgan’a bağlayalım bu iş bitsin.

Bildiğiniz gibi Ordu Starını arıyor. İki kez izleme fırsatı bulduğum yarışmalarda Kumrulu Mehmet Türkoğlu şimdilik ilk beşe girmeyi başardı. Önümüzdeki Perşembe günü durumun ne olacağı sizlerin desteklerine bağlı. Yani”SMS” lerinize bağlı bir durum.

Bir internet sitesinde “yeni bir şair doğuyor” ifadesini kullanarak bir haber okudum. Yine birkaç yerde “Şairliğe ilk adımını attı” cümlesinin yer aldığı haberi dikkatle ben de okudum. İnanın bu haberi yapanlar ne demek istediler anlamadım. Şair nasıl doğulur ya da Şairliğe nasıl adım atılır bu haberi yapanlar izah etmeliler.

Fizmeli Adem Eyüpoğlu’nun “Dün Kendime Seni Anlattım” şiir kitabını dikkatle okudum. Kendisini tebrik ederim. Aşk denilen güzel bir şey. Herkese nasip olmaz. Ufacıkta olsa kitap beni geçmişte yaşadığım bazı günlerime götürdü. Hala aklıma geldikçe yüreğimde bir sızı oluşur. Benim geçmişte yaşadıklarımı büyük ihtimal en iyi anlayan Şairimiz Adem Eyüpoğlu olur.

23 Nisa günü Fizme’de Kitap Sevdalıları Grubu kütüphanelerini açtılar. Hayırlı uğurlu olsun. Bu kütüphaneyi Fizme Belediyesi ya da başkan değil gençler aştılar. Bir proje ve bu projeyi gerçekleştirdiler. Bu kütüphanenin belediye ile hiçbir ilgisi yoktur.

Yine Fizme’de Emekli İmam Rüştü Arduç’un gayretleri sonucu Fizmedeki alimler anıldı. Büyük bir katılımın olduğu proğramda Fizmeliler bir ilki yaşadılar.

“Dünya böyle” derken inanmayın. Dünya değil biz böyleyiz. Biz ne haldeysek dünya o hale dönüşüyor.

Size Yalandan Bir Hikaye : Bir adam varmış. Bu adam hem varmış ve hem de yokmuş. Bu adam varlığını bir türlü tescil ettirememiş...Nüfusa Gitmiş. Tescil ettrimiş. Ve cüzdan almış. Evlenmiş ve çocukları da olmuş. Sonra çocuklarla ormana oduna gitmiş. Çocuklar ormanda kaybolmuş. Adam da kendini bulamamış. Aramışta kendini aramış. Sonracığıma bir odun kütüğünü sırtına yüklemiş eve gelmiş. Sonra kütüğü ateşe atmış yakmışta yakmış. Sonra ocakta patetesleri pişirmiş...ve yemişte yemiş...Sonra su içmiş. Sonra yatmış ve uyumuş . Sabahleyin yine oduna gitmiş. Çocukları bu kez bulmuş. Onlara sarılmışta sarılmış..Yüzlerini gözleri öpmüş. Sonra ağlamış. Eve gelmiş hanımı kocası ile guru duymuş. Benim kocam bir tane benim çocuklarım da bir tane demiş...Sonra ne mi olmuş? Adam 80 yıl yaşamış...Sonra ölmüş...Sonra karısı da ölmüş...Ya ne bileyim Adam iyi bir adammmış...Kendisine ve ailesine Allah rahmet eylesin AMİN!

Buluşmak ümidiyle…Bekir AKKAYA/23.12.2009/ KUMRU HABER/KUMRU

.................... © Bekir Akkaya Blogspot Copyright 1999 ©.............

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...