ANLAMAK, GERÇEKLERİ YAŞAMAK-Abdullah SAYGI'NIN KALEMİNDEN

Bana dokunmayan bin yaşasın diye bir deyim vardır. İşte bu bizler için biçilmiş kaftandır. İşimin ve çalışma hayatımın 20 yılındayım bu güzel vatanın dünyada eşi olduğunu düşünenler varsa da kimse alınmasın ama yuh olsun eyvahlar olsun diye haykırıyorum.10 yıl boyunca okullu olduğum dönemlerden öğrendiğim 67 vilayetin 55 ini gezdim. Özel sektörde şantiye hayatı yaşanmakla gezdim.

Ama bir türlü kendimde buna dâhilim hala dünyanın bizler için neler planladığını bu vatanın nasıl parçalanıp dağıtılmak istendiğini hala görmek istemiyoruz. Bizler bazı gerçekleri görmek istemeyebiliriz. Tabi bu bizlerin başına gelmiyorsa umursamayız bile. Zaten yeterince bu tarz konuları siyaseten atıp tutanlar çok var diye atarız kafamızdan düşeriz. Gündelik kişisel zevk ve âlemimize. Yalnız işte o gerçekler bir gün bizleri de etkilemeye,
yaşatmaya başlayacağını düşünmeden de geçmemeliyiz.

Nedendir bilinmez Orta doğuya bakın yüz yıllardan beri dert musibet eksilmez yakalarından. Bunu düşünmek derinlemesine irdelemek gerekir sanırım. Kutsal kitaplarında Mısırdan-Fırat’a hatta Nil den Fırat’a hayali ile kurulan bir devlet var. İşte işte bu coğrafyada.
Evet, İsrail devleti.

Evet Mısırdan Fırat’a kadar kendi zürriyetinde gören İsraillilerin Filistin’e Lübnan’a sırada ise Suriye v.s.sıra ile 1900 lü yıllarda Kuzeyde Kapadokya Güneyde Süveyş kanalı programı işletilmiştir.Şimdilerde hayal ise 1950 li yıllarda düşünülen Nil den Fırat’a hayali ve programı işletilmiyor mu?.
Sormak lazım.

Bizler hep gururla söyleriz ya dokunanı yakarız diye. Kimsede gözümüz yok ama bizde olanında gözünü oyarız diye gururla iftiharla söylemlerimizi harcar dururuz. Tabi bu iftiharın kutsalı yok mu dersek vardır. Vardır ki bizlere daha diş gösterme cüreti yapacak hale gelinmediğimiz için dokunulmuyor diye düşünüyorum. Suç mu bilemem.

Bu birlik ve dirliğimizi kaybettiğimiz gün ocağın ateşi yanacaktır. Alev harlayacaktır. Buna izin vermemek için 7 bölge tek millet olmanın tek ruhla hareket etmenin yolunu yapmak lazım gerekliliğini düşünmeyen yoktur. Varsa da onun kimliği nedir bilmek gerekir. Bizler birey olarak nasıl olur ben ne yapabilirim ile değil biz ne yapabiliriz dediğimiz gün işte hiçbir ateş bizim ocağımızda yanamayacaktır. Harlamayacaktır. Bir kere değil bin kere düşünmek lazım.

Batının desteği ile İsrail Orta doğuya geldiği günden bu güne değin o topraklarda Savaş, kan gözyaşı acı eksik olmuyor. Neden. Neden diğer ülkeler gibi komşuları ile rahat geçinmiyor. Bunu hep beraber biz deyip düşünelim. Bizim başımıza gelmeden gelebilecekleri hayal edelim. Bombalar Ateş acı ahlaki çöküş v.s kıvılcım parlamadan biz demeyi bilelim. Bir kere bu ve bunun gibi devletler Milletler inancı gereği kutsalları olan Tevrat tın 10,17.ayetlerinde…
Rabbin miras olarak sana vermekte olduğu bu kavmların şehirlerinden nefes alan kimseyi sağ bırakmayacaksın. Rabbin sana emrettiği gibi tamamen yok edeceksin. Der İsrail oğulları. Hatta ve hatta Erkekten kadına çocuktan emzikte olana öküzden koyuna deveden eşeğe kadar hepsini öldür. Der. Buda inanç.
Buda kutsal kitap. İnançlarını yaşatıyorlar mı? Sizce.

Bakın inançlarını yaşıyorlar demi.Kızmamak lazım .Tarihi okumaya anlamaya gerek yok 2 peygamberi öldüren (Hz. Yahya,Hz Zekeriya)Hz.isa ve peygamber Efendimize yapmadıkları kalmamıştır.Tarihte yüz binlerce insanı göz kırpmadan öldürebilecekleri aşikardır.Çünkü kendileri dışındaki her insan bir hayvandır.İnançları gereği Kanlarını akıtılması Allaha kurban olarak addedilir.Şöyle bir bakalım Filistin’e Lübnan’a Irak’a Kan, acı, feryat hiç eksik mi?.

Günümüzde doruğa ulaştı. Neden?.Neden Ortadoğu Kafkaslar balkanlar hep acı ve cefa içinde diye düşünmek gerek.Hatta ve hatta doğu ve Güneydoğu ana doluya bakalım hiç acı bitiyor mu?.Acaba neden?.Diyarbakır sokaklarında Fransa’nın İtalya’nın İsrail’in ABD’nin kuklacıları daha düne kadar hatta bu günlerde bile demokrasi ve daha özgür bir yapı niçin naralar (pardon konferanslar) atmıyorlar mıydı?
Düşünmek gerek.

Bir millet ki düşünün kendi varlığını kutsal kendi dışında hiçbir milleti değil bütün canlı ne varsa katli vacip olarak görebiliyor. Buna inana biliyor. Allahın birliğinden şüphesi yok ama sonuca ermek için kendi dışında canlı olan her şeyin katlinin vacipliğini onaylıyor. İnanıyor.

Ey güzel yurdum insanı uyanmak gerek artık. Ülkemde neydi belirsiz kendi yediği tabağa yapan inançların bitmesi için AĞLAMAK diye adlandırdığım yazım dada olduğu gibi artık bu gün ağlamanın zamanı geçmiştir. Sevmenin ve mutlulukla yaşamanın mimarı olmanın da zamanı geçmiştir. Yaşamak ve hissetmek ile bu gidişe dur denilme zamanıdır. Bu birlikte olma ile olur. Bu, bu yurdu yeri, göğü, birbirini sevme ile olur. Tahammül etme ile olur. Yurt savunmasında ve güvenliğinde olan kolluk kuvvetlerimize bağlılıkla olur. Toprağına suyuna aşına kutsal bakma ile olur. Olur.

Artık bu vatanda Mehmetlerin, Ayşelerin, Alilerin, Velilerin yemek yenen tabağa aş koyması ile olur. Daha çok çalışmak, daha çok üretmek, İnsanlarının birbirleri arasında sınıflaşmadan kendinden başkalarının da aynı düzey ve seviyede yaşama hakkı olduğunu bilmekle olur.72 millet tek bir yumruk olmakla olur. Olur ama!

Her birimiz kendine göre doğrularını yaşama geçirmede bu değerlere bakmaksızın her şeyi unutu veririz. Daha dün yurdumun her yanında olduğu gibi Kumruda tarihinde görülmemiş kalabalık ile ebediyete uğurlamadık mı Zekeriya’yı, Âdemi, Abdurrahman’ı, bu gün çıkın sokağa bakın unutuldu her şey ateşin koru kaldı o ocakta yanık halde hayat boyu o yuvanın içersine hapsedildi artık. Yalanmı?.

Yaşamın bir sayfasında kalıverdi. Artık hatıralar gibi his ve duyguya kapıldığında anmaya hatırlamaya başlamadık mı bu güzel insanları… Yâda kabristanlıktan geçerken hatırlar olmadıkmı bu değerlerimizi.Evimizin baş köşesinde akşamları oturup televizyon karşısında yeni Zekeriyalar,Ademlerin Şehir oluş haberlerinde duygulanıp anar olmadıkmı?. Ne dersiniz

Hangimiz ziyarete gitmişizdir.Bu şehitlerin toprağa verildiğinden 15 sonra ziyarete.Ben kendime sorarım bir defa yoktur.İşte biz demenin anlayarak gerçekleri yaşayarak geleceğimize yön vermenin asıl kökeni burada…..
Umarım düşüncelerimde hatalıyımdır.
Gerçekleri unutmamak bir daha bir daha düşünerek biz demeyi öğrenip Artık ağlamamak için uyanalım.
Umarım uyuyanlardan değilizdir..

Abdullah SAYGI.
Karacabey / BURSA