Şu gerçek çok iyi
bilinmelidir:
Türkiye bir deprem
ülkesidir.
Elbette Japonya’daki
gibi yüksek şiddette değil. Ama onlar, almış oldukları akılcı tedbirler
sayesinde fazla hasara uğramıyor. Uğrarlarsa da çabuk toparlanabiliyorlar.
Yalnız bizdeki küçük
bir sarsıntı hem yıkıyor,
hem panikletiyor, hem de korkutuyor. Ve bunu her
seferinde yaşıyoruz.
İşin en vahim tarafı
da şu:
Daha önce yıkıcı
depremlere maruz kalmış bölge ve şehirlerimizde yapılan yeni binalar yine
çatlıyor ve yıkılıyor. Özellikle de kamu binaları bunların başını
çekmektedir. Bunu normal bir aklın kabul etmesi mümkün değildir. İşin içinde büyük
bir ahlâksızlığın da olduğunu bilmek gerek.
Bunların sorumlusu
kim?
Başta kademeli
olarak bütün yetkililer. Vatandaş da masum sayılmaz… O da kafasını kullanarak hakkını
aramıyor… Yalancıdan, hileciden, hırsızdan ve arsızdan hesap sormuyor… Tek
bildiği şey, “devlet yapsın” demek oluyor.
Diğer taraftan, en
ufak bir sorgulamada hiç kimse suçu üzerine almıyor… Bundan dolayı da sallanmaya
ve yıkılmaya devam ediyoruz. Üstelik işin sonunda sakatlık ve ölüm olduğunu
bile bile… Buna aklını peynir ekmekle yemek denir.
Sorulacak sorular
şunlar…
-Bu binalar
niçin yıkılıyor?
-Niçin hiç
ders alınmıyor?
-Sorumlular
neden cezalandırılmıyor?
Belli ki sağlam
yapılmamış! Birileri malzemeden ve işçilikten çalmış, birileri de buna göz
yummuş. İşçisinden mühendisine, müteahhidine ve idarecilerine kadar herkes
hesap vermek durumundadır.
Bize öyle geliyor ki
bu aynı zamanda bir eğitim meselesi…
Okullarımızda ve
sosyal hayatta “sorumluluk” konusu, bir hayat memat meselesi olarak
öğretilmeli.
Eğer geleceğe
güvenle bakmak istiyorsak, her meselede geçmişten ders alarak tedbire önem
vermek durumundayız.
Yoksa, yerimizde
saymaya devam ederiz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...