Gittiğimiz her yerde var olan yol çalışmaları Kumru'da da devam ediyor. 1987 yılından bu yana Kumru'da şahsen gitmediğim hiçbir köy ve mahalle yolu kalmadı. 20 yıl önce bugünkü yollarımızla ilgili bir iddiada bulunsa idik emin olun hiç birimiz bugünkü durumu tahmin edemezdik. Asfalt yol olarak 1992 yılında, Karaağaç Köyü ile Kumru arasındaki 10 kilometrelik yoldan söz edebilirdik. Kumru- Korgan arası 17 kilometrelik yol bugün son derece düzgün ve asfalt. Kumru – Ünye arasında da aynı güzellikte bir yol mevcut. Kumru – Fatsa arasında ise yer
yer çalışmalar devam etse de son derece güzel bir yolla Fatsa'ya ulaşabiliyoruz. Bütün köylerimizin yolları ya bitirilmiş ya da çalışmalar hızla devam ediyor. Bu çalışmalar sadece bizim ilçemiz ya da ilimizle de sınırlı değil. Gittiğimiz her yerde bu çalışmalar devam ediyor. Daha doğrusu en yakın çevremizden en uzak çevremize kadar Türkiye'miz hızla yenileniyor ve kabuk değiştiriyor.Bu güzelliklerin şimdilik bir eksiği var ki ileriki günlerde biten yerleşim birimlerinde bu eksik mutlaka giderilecektir. Biz yine de bu konuda birkaç cümle söz etmek istiyoruz. Herkes kendi köyüne nereden ve nasıl gideceğini bilebiliyor. Ancak bilmeyenler için yol ayrımlarında mutlaka yönlendirici işaretler konulması çok faydalı olacaktır. Ayrıca köyün ya da beldelerin girişlerine köyün adı ve nüfusu yazılırsa yapılan çalışmalara da başka bir anlam katacağı kesindir.
Birileri çıkıp "Levhaları çocuklar kırar ya da ne gereği var bu ayrıntıların!" diyerek anlamsız açıklamada bulunmasın. Dünden bugüne çok şey değişti. Artık çocuklar da bu tür levhaların tahrip edilmeyeceğini yetişkinler kadar bilebiliyor. Geçenlerde bir asansör muhabbetinde asansörün yapılmama gerekçesi olarak " çocuklar oynar" düşüncesi ortaya atıldı. Artık çocuklarımız bizim çocukluktaki meraklarımıza bakmıyorlar bile. Öylede olsa, birileri bozar ya da kırar diye bazı yapılması gerekenleri ihmal etmek, ya da geleceğe ertelemenin hiçbir anlamı yok.
Çocuklarımız ve yol deyince aklıma, birkaç gün önce Çokdeğirmen Köyünde pat pat denilen şeytan aracının bir çocuğun daha ölümüne neden olduğu aklıma geldi. Resmi kayıtları bilmesem de ilçemiz Kumru ve köylerinde tam 4500 lombardın denilen şeytan aracı mevcutmuş. İnanılacak gibi değil ama rakam kesinlikle abartılı değil. Tam dört bin beş yüz şeytan aracı. Bildiğimiz kadarıyla bu şeytan araçlarından ilçemizde çok can kaybı oldu. Başta Kumru – Fatsa arasındaki yol olmak üzere tüm köy yollarımız eskisi gibi değil. Araçlar belirli bir hızla gitmek zorunda. İşin ilginç tarafı normal araçlar belirli bir hızla ilerlerken bu pat pat denilen şeytan araçlarının hiçbir hız sınırı yok. Ne trafik kuralı ne sinyal ne lamba. Her an karşılaşmak mümkün. Bir de el kol hareketleri ile araç sahiplerini tahrik etmeleri işin cabası. Yükü onlar taşıyacaklar, yolcuyu onlar taşıyacaklar, düğünü onlar yapacaklar, Çifti onlar sürecekler. En kötüsü ise kazalara onlar sebebiyet verip, ölümlere neden oldukları halde hiçbir kurala da tabii olmayacaklar. Şeytan araçlarının yapmayacağı hiçbir şey yok. Yetkililerin kesinlikle bu işe bir dur demeleri gerekiyor. Ana yollara ve ilçe içersine bu şeytan araçlarını sokmamak, olabilecek kazaları da baştan önlemek demektir.
Ramazan ayındayız. Gerçekten bu ay bereketli bir ay. Kumru'muz her zaman olduğu gibi cıvıl cıvıl ve canlı. Geçen akşam Ulubey'de iftar çadırında iftarımı açtım, ilk iftarımı ise Kabataş'ta iftar çadırında iftar yapmak nasip oldu. Acaba Kumru'muzda da bir iftar çadırı olsa idi, şirin Kumru'muza katkı yapar mıydı? diye düşünmeden edemedim.
Sevgi ve saygılarımızla. Hoşça kalın…
Bekir Akkaya/27 Eylül 2007 /Kumru Haberci Gazetesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...