Bu içerikler Bekir Akkaya tarafından oluşturulmaktadır .İçeriklerin izinsiz ya da kaynak belirtilip link verilmeksizin kopyalanması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suçtur.

31 Mart 2008

ÜSKÜDAR’DA GEZERKEN-İSMET KAYMAK İSTANBUL'DAN YAZIYOR!

Bir süre önce İstanbul Üsküdara tayini çıkan Sitemiz Yazarlarından İsmet Kaymak İstanbul'daki ilk günlerini anlatarak tüm dostlarına selamla "Üsküdarda Gezerken" başlığı ile bir yazı kaleme aldı. İŞTE O YAZI...
ÜSKÜDAR’DA GEZERKENÜsküdarda gezerken benide bir yağmur alacakmı diye bir korkum vardı. Gezip göreyim dedim. Muhteşem İstanbulu ne kadar gezebilirsem gezecektim. İlk önce Üsküdarı,sonra Çamlıca tepesinden İstanbul’u şöyle bir kuş bakışı gözden geçirdim.Yönümü ne tarafa çevirsem gözlerim kamaşıyor sanki,her yer ayrı bir güzellikteydi.Gecenin karanlığında ışıklarla güzelim şehri izlemek bambaşka bir duyguydu. Üsküdar sahilinden Kız Kulesini seyrederken içim bir hoş oluyor,başka aleme dalıyordum.Yol bitmesin diye,Adımlarımı yavaşca ölçülü atıyordum.

Çay içmek için bir kafeteryada oturdum. Yanıma bir
kişi yaklaştı.Oturabilir miyim dedi. Buyurun bir kahve alayım dedim. Kahvanin hatırı çok olur ya onun için,Beni izlediğini itiraf etti.Yabancı ve acemi olduğumu anlamış. Neyse tanıştık. Ben Muhteşem dedi.Bende karşılık olarak İsmet dedim. Güler yüzlü ve tebessüm edişinden zarar gelmeyeceğini hissettim. Sohbet etmeye başladıkki kaç saat geçtiğini bilmiyorum.



Muhteşem bey bir filmde oynadığını söyledi.Söylemesine söyledi ki ne söyledi.Beni sanki yıllar öncesinden tanıyormuş gibi samimi sıcak hoş bir sohbet içinde karşılıklı konuşmalarımız oluyordu. O bir başladı anlatmaya ağzım açık kaldı. Gezmeyi,gezip gördüklerini yazmayı ,fotoğraflarla bu anılarını birleştirdiğini ve Türkiye’nin her ilini gezdiğini, Yetmemiş bazı Avrupa ülkelerini,daha sonrada Kuzey Afrika ülkelerini,oradan İran,Afganistan,Pakistan,Hindistan,Nepal derken Himalayalar a kadar uzanan bir seyahat gerçekleştirmiş.

Muhteşem bey devam ediyor.Bu geziyi bir belgesele dönüştürdüğünü söyledi.Daha sonra Endonezya,Doğu Tümer,Malezya,Singapur,Myanmar,,Kampoçya ve Vietnam ı gezdiğini ,ben dur dedim başım döndü dedim. Bu arada çayları tazeledik.Muhteşem bey bitmedi diyor.Japonya,Güney Kore,Filipinler ve bazı Ortadoğu ülkeleri gezmiş.
Ben de kendisine bu ilgi alaka nerden kaynaklandı.Nasıl oldu da tüm bu yerlere ne ile gidilir. Maddi durumun çok iyi olacak bir ,ikincisi dil bilmen gerekir falan dedim. O da bana meraklı olduğumdan,Bir insanı bana gösterin hangi ülkeden olduğunu size söyleyeyim diyor.Hadi canım nerden bileceksiniz dedim. Oda bana ben Coğrafyacıyım.Mesleğimi tam araştırarak ,gezerek yaparım dedi.
Neyse sonra tekrar buluşma karı alarak ayrıldık.Eve gelince Kumru Org.Sitesine girdim. Mustafa Çaya ve İsmet Erçal Beylerin resimlerini gördüm. Onlarda Uzak doğu Ülkelerine gittiklerini görünce takdir ettim.Yakışır ve helal olsun dedim.Ülkeleri çok gezen insanları takdir etmemek mümkün değil.Karşılaştığım Adam hem yazar ,hem çizer ve hem de araştırmacı.Bu nasıl gezebiliyor dedim.Kendi kendime sordum.Maddi durumu da iyi olmadığı halde bu kadar yeri nasıl gezebiliyor diye düşünmeye başladım.

Ben bu yolculuğun neresindeyim. Ben de gezebilirmiyim.Gezsem mi diye düşünmeye başladım. 29 mart günü yani bu yazıyı yazacağım gün Kadıköye gittim. Kumrulu birini yolun kenarında gördüm.Selamlaştıktan sonra Kumrulu birinin Eski Belediye başkanı Asım beyin damadının(Ahmet KURAL)ın cenazesine Bir çok Kumrulu hemşehrilerimin geldiğini görünce duygulandım.Ve bir kere daha gezip görmeyi önemsedim. Şu sayılı nefeslerimiz tükenmeden gezmek lazım,görmek lazım ve de araştırıp okumak lazımdır.Ya da nasıl olsa bir gün öleceğiz.Yorulmaya gerek yok mu desem.Yada bir plan Proğram içinde kendime yön çizerek, kendime çeki düzen vererek insanlara ne kadar faydan oldu.Oluyor, diye düşünmeye başladım.Geçmişten ne kadar faydalandım.Bu gün neler yapma gayreti içindeyim.Deyip kıymetli zamanları değerlendirmek en güzelidir.O zaman çalışma,araştırma,okuyup yazma zamanıdır.Gücümüz tükenmeden,sağlam kafa ile sağlam vücutlar varken etkili ve verimli olmak zamanıdır.Başkalarının nefeslerini tutturacak,akıllı işler ve güzel hizmetler yapmak lazımdır.Ya da boş verip,oynasan,oyalansam mı? diye düşünüyorum.Bütün bunlar bir film şeridi gibi gözümün önünden gelip gidiyor.Ve sonunda şu karara vardım.Geçikmiş de olsa zararın neresinden dönülürse kardır.Diyerek insana yatırım yapmak lazımdır.Bana kim neler kazandırdı.Ben kimlere neler kazandırabiliyorum.Diye ciddi olarak olaylara,yaşama bakış açım değişti.

İstanbuldan öğreneceğim,kazanacağım çook şeyler var.Ben barıştan sevgiden,saygıdan,dostluktan, Birlikten,kardeşlikten yanayım.Bilgisizlikten,Cehaletten uzak duralım.Bizi körletir.İlim ve bilimle iç içe olalım derim.Sağlam kafa ile,sağlam vücut varsa korkmaya ne gerek var.Yeter ki tarihimizle,ilmimizle,irfanımızla iç içe yaşamasını bilelim.

Tarih kokan İstanbuldan.Varoşlar şehri İstanbuldan. Kavgaların şehri İstanbuldan,Saygılar,sevgiler selamlar.Hoşca kalın sevgili dostlar.
İsmet Kaymak 29,03,2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...