8 Aralık 2007

Bıktık Vallahi/Bekir AKKAYA


Çok bilmek, çok düşünmek çok önemli değildir. Çok okumak çok yazmak ve çok konuşmakta çok önemli değildir. Çok yorum yapmak çok isabetli kararlar vermekte çok önemli değildir. Bir şeyin çokluğu, o şeyin doğruluğunu ya da isabetli olduğunu göstermez.
Biri bir konu atıyor, diğerleri balıklama dalıyor. Yazılar ve yorumlar birbirlerini takip ediyor. Allah aşkına yaptığınız yazıları ve yorumları arşivden çıkarıp bir yıl sonra bi okusanıza. Ya da her gün değişen istikametlerinize ve günü gününe uymayan değerlendirmelerinize bir baksanıza. Eğer söz konusu bu yoldan geçim temin etme ise bir diyeceğimiz olamaz. Neticede bir alışveriştir ve alanda verende kazanç sağlar.
Benim anlayamadığım alanın ve verenin dışında üçüncü kişi ve kişilerin dert ve sıkıntıları. Kendilerine hiçbir yararı olmayan gündem belirleyenlerin ağlarına düşme hadisesi.
"Kadın erkeklerle ya da başı açık namaz kılabilir mi? Kılamaz
mı? Horozdan ya da tavuktan kurban olur mu? Olmaz mı? Ve bunlar gibi her gün lüzumsuz yüzlerce konu.
Ya kardeşim bunlardan bana ne ya da size ne? Eğer kişi öyle inanıyor veya öyle yapıyorsa bunlardan bize ne ya da siz ne?
Birileri bir gündem belirliyor ve diğerleri haber ve yorumlarla aynı gündemi tartışıyor. "Yok öyle değildi de böyleydi" gibime her konuşma gündem
belirleyenlerin işine yarıyor.
Küçük şeylerin olduğundan çok büyütülmesinin bilinçli olduğuna inanan biriyim. Ve bu yollardan birilerinin kazanç sağladığını ya da kazanç sağlamaya yönelik olduğunu düşünüyorum. Benim anlamadığım durum samimi ve bu işten hiçbir çıkarı ve yararı olmayanların bu tuzağa düşerek bilerek veya bilmeyerek bu işin içersine girip aynı yolu takip etmeleri hususudur.
Tuzağa düşmemek için kişilerin bilinçli olmaları gerekir. Bilinçli olmak ise istikametin belirlenmesi ile mümkündür. Hangi din ve hangi düşünce olursa olsun insanın doğruluğuna inandığı bir fikre yürekten bağlanması, kendine bir yön tayin etmesi gerekir. Ve kabul ettiği ve doğruluğuna inandığı ilkeleri ölçü birimi kabul ederek, dışardan gelen her ne olursa olsun bu ölçü birimleri ile değerlendirmesi gerekir. Doğru ve yanlış diye kendi ölçü biriminden hareketle yorum yapabilmeli, insanları uyarmalı, hataya düşmelerine engel olmaya çalışmalıdır.
Kim olursa olsun bir ölçü birimi yoksa söylediği her söz veya yorum boşuna kürek sallamak ve gündem belirleyenlerin ağına düşmek olacaktır. En azından gündem belirleyenlerin asıl maksatlarını bulunduğunuz ilkelerle çözme gizli niyetlerini görebilme yeteneği kazanmak her insan için önemli ve hayati bir durumdur.
Beyinlerimiz kiralık ya da satılık değildir. Özgürlük beyinlerin özgürlüğü oranındadır. Yoksa başkalarının söyledikleri ile istikamet belirlemek ya da başkalarının düşüncelerinden yola çıkarak doğru ve yanlış hükümler vermek , her gün birilerinin söyledikleri ile oyalanmak bilinçli ve ilkeli insanın yapacağı bir durum değildir. Lütfen bir duruş veya bir ilkeden söz ediyorsak, hangi duruş ve hangi ilkeden söz ettiğimizi veya hayata nereden baktığımızı belirlemeliyiz. Aksi takdirde her gün birileri bir konu belirler, biz de boşa kürek sallamış oluruz. 28.01.2006

--
BEKİR AKKAYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfamızda yazmak ve paylaşmak isteyeler
kumruhaber@gmail.com bildirebilir...